Yaşlanan ve kırışıklaşan yüzler, estetik cerrahisinde kullanılan ve kısa adı PRP olan yöntemle elde edilen plateletlerin, vücuda enjekte edilmesi ile gençleştiriliyor.
Estetik cerrahi uzmanı Opr. Dr. Gülay Boztosun, PRP'nin serum içinde bulunması gerekenden çok daha fazlası toplanmış trombosit topluluğu olduğunu belirterek, "PRP ile elde edilen plateletlerin yoğunluğu kandakinden 6 ila 8 kat fazladır. PRP vücutta enjekte edildiği bölgelerde kök hücreleri uyarıp aktif hale geçirerek, dokuların yenilenmesine yardımcı olan bir sistemdir" dedi.
"CİLDİ GENÇLEŞTİRİP, YARA İZLERİNİ DÜZELTİYOR
Opr. Dr. Boztosun, plateletlerin organ naklinde olduğu gibi biyolojik olarak henüz canlı iken deriye veya derinin saçlı bölümüne uygulandıklarında çeşitleri 60'dan fazla olan, "büyüme faktörü" denilen biyolojik madde salgıladığını kaydederek, bunun faydalarını ve nerelerde uygulanabildiğini şöyle anlattı:
"Cildimizin gençleşmesine, lazer / peeling gibi uygulamalardan hemen sonra, derinin hızla yapılanmasını sağlamak, deride yılların ve UV ışınlarına maruz kalmanın sonuçlarını geriye döndürecek biçimde kırışıklıkların düzelmesini, çöküntülerin giderilmesinde, iyileşmesi uzun süren yara, çatlak ve deri niteliğinin zarar gördüğü durumların kontrolünü sağlamak. Hasarlı dokularımızın kendi kendini onarabilmesine, hamilelik ve hızlı büyümeyle oluşan çatlakların tedavisinde, saç dökülmesini normale getirmek, saç dökülmesinin tedavisinde veya saç ekiminin etkisini güçlendirmek gibi amaçlarla ve yukarıda belirtilen alanlar dışında pek çok alanda başarıyla uygulanmaktadır."
Mehmet YAMANDAĞ - SABAH