Lowa'da 36 bin kadın üzerinde yapılan ve 6 yıl süren tam hububat ve şeker hastalığının etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada; günde 3 porsiyon karabuğday gibi tam hububat tüketen kadınların, haftada bir porsiyon tüketenlerle kıyaslandığında %21 oranında daha az şeker hastalığına yakalanma riskine sahip oldukları tespit edilmiştir.
Çünkü "karabuğday", mükemmel bir magnezyum kaynağıdır. Magnezyum yönünden zengin olan gıdalarla beslenen kadınların, %21 daha düşük şeker hastalığına yakalanma riski olduğu bildirilmiştir.
Karabuğday, kan şekerinin kontrolüne katkıda bulunuyor. Karabuğdayın açlık duygusunu bastırmadaki etkisinin de, en üst derecede olduğu saptanmıştır. Karabuğday, insan vücudunda istenmeyen kolesterolün azaltılmasında etkilidir.
Kalp ve damar hastalığında etkili olan Karabuğday, potasyum, magnezyum fosfor ve demir sayesinde yüksek tansiyon ve kansızlığa da iyi gelir.
Karabuğday, lif oranı yüksek, yağ ve kalori oranı düşük, daha fazla tokluk hissi veren daha da önemlisi vücudumuzun kendi kendine üretemediği birçok tahılda bulunmayan LİSİN dahil olmak üzere, temel 8 amino asit kaynağı olmasıdır.
İnsan vücudu karabuğdayda bulunan %10 – %15 oranındaki proteinin, %74'ünü kullanabilmektedir.
Bu oran, bitkisel proteinler içinde en yüksek kullanım oranıdır (Kahverengi pirinç %70, buğday %67) İçinde gluten bulunmadığı için glutene karşı alerjisi olanlar ve "çölyak" hastaları rahatlıkla tüketebilirler.
Karabuğday çölyak hastaları tarafından yoğun talep görüyor.