La Gazzetta dello Sport, Fatih Terim'in başkanları ile anlaşamadığı Fiorentina ve Milan takımlarından kovulduğunu hatırlatarak, "Bizim yenilgimiz ona Avrupa'ya mal oldu" diye yazdı. Terim'in "İtalya hep kalbimde" açıklamaları yaptığı belirtilen yaklaşık yarım sayfalık haberde, "Belki dünden sonra bu daha az böyle olacak" denildi.
TERİM: "İTALYA'YI TUTACAĞIM"
Çek Cumhuriyeti galibiyetinin ardından, stadyum çıkışında Fatih Terim'in İtalyan gazetecilerin sorularını yanıtladığı belirtilen haberde, şöyle bir aktarımda bulunuldu:
"Elbette ki bu galibiyet, bir mucize yaratmak için yetmeyecekti. Dışarıdan bir yardım gerekiyordu. Bunun başında Conte'nin İtalya'sı geliyordu. Terim bunu biliyordu. Kollarını açarak, 'Bunu umuyorum (İtalya'nın kazanmasını) ve karşılaşmada sizin takımı tutacağım, ancak buna ihtiyacınız olmayacak, çünkü zaten güçlü bir takımsınız' dedi. Yapacak bir şey yok. İmparator bir kez daha İtalya tarafından yalnız bırakıldı."
İtalya'nın ihanetinden sonra Terim'in Türkiye'sinin bir üst tura çıkamadığı belirtilen yazıda, "Dün akşamdan sonra da İtalya kalbinizde olmaya devam edecek mi İmparator?" sorusu yöneltildi.
Terim'in İtalya yıllarına atıflar yapılan ve kısa biyografisine de yer verilen haberde şu ifadeler kullanıldı: "Türk (Terim), 2000 yılında bu ülkeye geldiğinde ona ünlü zaferi (2000'deki UEFA Kupası) ve motivasyonu eşlik ediyordu. Al Pacino'nun "Kazanma Hırsı" filmindeki gibi motivasyon konuşmaları yapıyordu. O, yoksulluk içinde büyüdü ve futbol sayesinde bundan kurtuldu."
Terim'in, futbolculuktaki enerjisini, teknik direktörlüğe de taşıdığı belirtilen haberde, 90'lı yıllarda Galatasaray'ı çalıştırırken elde ettiği başarılar hatırlatılarak, "Tüm bu birikimle İtalya'ya, Fiorentina'ya geldi. Takımı İtalya Kupası finaline taşıdı (Fiorentina kazandı), ancak İmparator, Cecchi Gori'nin (başkan) yatırım yapmak istemediğini anlayınca Terim teknenin küreklerini çıkardı ve kovuldu (finalden birkaç hafta önce).
"BERLUSCONİ TERİM'İN HAVASINI BEĞENMİŞTİ"
Sonra Milan'a geldi. Başkan Silvio Berlusconi bu adamın havasını sevmişti ve onu içgüdüsel olarak takımın başına getirdi. Terim döneminde Rui Costa bile geldi. Ancak takım havalanmadı ve Türklerin İmparatoru ile Şövalye (Berlusconi) arasında bir uyuşma olmadı, yollar ayrıldı. Onun yerine, takıma süper bir döngü kazandıran Ancelotti geldi."