Sarı-kırmızılı takımın yeni sezon öncesi kadrosuna kattığı Fransız golcü, Galatasaray Dergisi'nin ağustos sayısına açıklamalarda bulundu. Yaşam hikayesini anlatan Gomis, "Biz dokuz kardeştik. Bir kardeşimi kaybettim maalesef. Annem ev hanımıydı, babam ise zor bir işte çalışıyordu. Dediğin gibi, sorumluluklarım yıllar içinde arttı. Babam ağır bir işte çalışıyordu. Akşamları yorgun şekilde eve geldiğinde bir de apartmanın merdivenlerini çıkmak zorunda kalıyordu. Oturduğumuz apartmanın dokuzuncu katına merdivenle çıkardı. En büyük, belki de tek hayalim babama büyüdüğüm zaman bir ev almaktı. Onun şartları beni üzüyordu ve onu bu şartlardan çıkarmak istiyordum" dedi.
"FRANSA'YA AİT HİSSEDİYORDUM"
Gomis, Fransa Milli Takımını seçme sürecini de anlatarak, "Senegalliyim. Senegalli olduğum için bu konuya dair bazı düşüncelerim vardı. Aslında bakacak olursanız Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiye benziyor, Fransa ile Senegal arasındaki ilişki. Almanya'da nasıl pek çok Türk oyuncu var, Fransa'da da Senegalli oyuncular var. Dolayısıyla Senegalli oyuncuların Fransa'nın oyun tarzı hakkında belli bir fikri vardı. Ben Fransa'da doğup büyüdüğüm için kendimi daha çok Fransa'ya ait hissediyordum ve o yüzden Fransa Milli Takımını seçtim. Ama 2002 yılında Senegal maçı kazandığında ben de çok mutluydum" diye konuştu.
MEŞHUR SEVİNÇ
Çok konuşulan panter sevincinin ortaya çıkışını anlatan Gomis, "Panter sevinci benim gol sevincim. Marsilya'ya karşı oynadığımız maçtan önce takım arkadaşım Fousseni Diawara ile konuşmuştum. 2006 yılında, Lig kupası maçıydı. Maçtan önce "Gol atarsam nasıl sevineyim" diye ona sordum. Brezilyalı Dias Dalmedia Alex, 5-1 kazandıkları maçta, attığı bir golde Panter sevinci yapmıştı. O da, "Alex'i hatırladın mı? 5-1 kazandığımız bir Marsilya maçında gol attıktan sonra panter sevinci yapmıştı. Sen de yap" dedi. Bunu yapabileceğimi söyledim. O maçta gol attıktan sonra ilk kez Panter sevinci yaptım ve daha sonra da hep devam ettim" ifadelerini kullandı.
"TEK HEDEFİMİZ ŞAMPİYONLUK"
Gomis, hedefleri ile ilgili, "Bu projedeki yerimi biliyorum. Görevim tecrübelerimi aktarmak ve saha içindeki performansımla takıma katkı sağlamak. Attığım gollerle takıma katkı vermeliyim. Futbol kolektif bir oyun. Tek başıma yapmayacağım bunları. İyi bir takım oyunu ile başarabiliriz. Galatasaray geçtiğimiz iki sezonu iyi yerlerde bitiremedi. Bu sene tek hedefimiz şampiyonluk. Çok gol atmak önemli ama daha önemlisi hatta en önemlisi takımın hedeflerine ulaşması... Wagner Love örneğine bakalım. Geçtiğimiz sezon çok gol attı ama takımının sıralamadaki yeri üst sıralarda olmadı. Sadece bir oyuncunun çok gol atması yeterli olamayabiliyor" açıklamasını yaptı.
Futbolun takım oyunu olduğunu vurgulayan golcü oyuncu, "Bu bir takım oyunu, istenilen yere ulaşmak için bir takım olarak hareket edeceğiz ve başaracağız. Ben çok gol atar ve takım başarısız olursa anlamlı olmaz. Önemli olan hem takımın başarılı olması, hem de benim başarılı olmam. Şunu da belirteyim Galatasaray'ın yeri Avrupa Ligi değil, her zaman Şampiyonlar Ligi... Biz takım olarak buraya ulaşmak için çalışacağız" dedi.
