ÖMER ÜRÜNDÜL: "VAN PERSİE'YLE DEVAM (!)"
Fenerbahçe Avrupa kupalarında gördüğüm en zayıf 3 takımdan birine elenmeyi başardı
Fenerbahçe çok zayıf bir rakip karşısında son derece olumsuz bir futbol sergiledi ve de hayatımda Avrupa kupalarında bugüne kadar gördüğüm en zayıf 3 takımdan biri olan Vardar'a elenme başarısını gösterdi (!) İlk 45 dakika oyun tamamen karşı alana yıkıldı. Vardar, 10 kişiyle topun arkasına geçip alan daraltıyordu ama alan savunmasının yerleşme düzenini bozacak set oyunu Fenerbahçe'de artık alışılmış biçimde çok yetersiz... Orta sahada Mehmet Topal, Ozan ve Alper yapıları itibariyle aralarında organize olamıyorlar. Ayrıca üçü de defansın arkasına zamanlamalı pas atma yeteneğine sahip değiller. Böyle bir tabloda en acil ihtiyaç, santrfor katkısıdır ama fizik açıdan tükenmiş Van Persie ne adam eksiltebiliyor, ne de duvar olabiliyor. Bu durumda baktığımız zaman ilk devrede bütün yük Valbuena'nın üstüne bindi. Biraz da Dirar ve Isla ona yardımcı olmaya çalıştılar.
Tabii yoğun baskıda az sayıda pozisyon çıktı.
Üstelik de zaman zaman Vardar takımının geride yaptıkları basit top kayıplarıyla Fenerbahçe'ye pozisyon ortamı hazırlamasına rağmen... İkinci devre de aynı görüntüdeydi. Nihayet Fenerbahçe en azından moral bulacak ve tur şansını sürdürecek golü bir duran toptan buldu. Taraftarlar da desteklerini artırdılar ama yine çok basit bir gol yediler ve maç orada bitti. Üstelik 1-1'den sonra o acemi rakibin çok etkili pozisyonlarına tanık olduk.
Vardar gibi zayıf bir takıma elenmek gerçekten kabul edilecek cinsten değil... Ben göreve geldikten sonra sürekli Aykut Kocaman'ı iki konuda eleştiriyorum. Bir tanesi tükenmiş Van Persie ısrarı, ikincisi de bu tip bir kadroyla üçüncü bölgede oynarsan çok pozisyon verirsin ve goller yersin uyarısıydı. Aykut Kocaman'ın en azından şunu düşünmesi lazımdı. Fenerbahçe, savunma yapacak bir takıma karşı oyunu ve fizik gücünü zorlayacak, bu da en fazla 60 dakika sürer. Bu yüzden de sen, takımın diri olduğu bölümlerde doğru kadroyu çıkaracaksın. Eğer Van Persie'yi oynatırsak bir kişi eksik kalırsın.
GÜRCAN BİLGİÇ: "TRAVMANIN PEŞİNDE!"
Travmadan çıkmalarının tek yolu, Pazar günü şampiyonluğu istediklerini göstermeleridir
Maçın genetiğiyle oynayan, Vardar takımının dokuz kişilik defans duvarı değildi. Bu dizilişi veya mücadeleyi kimse sürpriz olarak görmedi. Bunu aşmak adına sürekli olarak kanat organizasyonlarını zorladılar. Üç, hatta dört kişilik kademelerle karşılaştılar. Devre golsüz biterken, Fenerbahçe adına pozisyon diyebileceğimiz deneme sayısı birdi. Van Persie yine stoperlerin gölgesinde kalıp, yüzünü dönemedi. Boşa geçmiş, boşa koşulmuş ilk 45 biterken, Vardar'ın direkten dönen şutunun da altını çizelim. Makedon ekibi hem defans hem de hücum organizasyonlarında dersini iyi çalışıp, ikisini de kendi gücünün limitlerinde gerçekleştirdi. Rakibini sadece yüksek toplarla atak yapmaya mecbur ettiler.
İki takımın arasındaki farkın tabelaya da pozisyonlara da yansımamasıyla birlikte, tribünlere gelenlerin de homurdanmaları yükselmeye başladı. Öne geçtikten sonra rahatlaması ve daha akıllı oynaması gereken takım olmasına rağmen, hataları yine zincire bağlayarak, beraberlik golüne engel olamadılar. Sessizlik, Kadıköy'ün beklediği en son şeydi. Bir anda Vardar'ın yelkenleri rüzgarla doldu. Takımın inadını kırıp, tribünleri de maçtan kopartan dakikaların gelmesi de gecikmedi.
Avrupa Ligi'ne veda etmek, son dört resmi maçı kazanamadan geçmek ve hepsinde gol yemek gibi, "ne oluyor?" denilecek bir seri yaşıyorlar. Sturm Graz maçlarının pozitif hatıraları da silindi bir anda hatıralardan. Aykut Kocaman, bu seriyi santrforsuz oynadığını bilecek ama söyleyemeyecek. Geçen yılın "sıradan" orta sahası ile devam ederken, problem çözmesi için gelen Mehmet Ekici ve Giuliano'dan da yararlanamadı. Ama şikayet edemeyecek. Fenerbahçeliler için tek teselli, şampiyonluk mücadelesine girerken, oynanacak maç sayısının azalması, takımın birlikte yapacağı antrenman sayısının çoğalması olacaktır. Böyle bir travmadan çıkmalarının tek yolu, Pazar günü şampiyonluğa oynayacak takım olduklarını göstermeleri.