ÖMER ÜRÜNDÜL: Yarım pozisyonu bile yoktu!
Akhisar'ın taktik planı, takım halinde topun arkasına geçip alan daraltmak, kazandıkları toplarla da hızlı çıkıp karşı alandaki genişlikten faydalanmaktı. Fenerbahçe ilk 25 dakika çok pas yapıp oyunu karşı alana yıktı. Ama üçüncü bölgeye rahat gelmesine rağmen pozisyon bulamıyordu. Çünkü orta sahadan iyi servis ve kişisel varyasyonlar gelmiyor, Giuliano ve Janssen çok silik bir görüntü sergiliyordu. Bir tek Valbuena abartılı kişisel hareketleri ile bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Akhisar da geride iyi alan kapatıyordu. Devrenin son 20 dakikasında Akhisar hem oyunu dengeledi, hem de iki kanat beki ile tehlikeli çok sayıda bindirme yaptı. Giuliano ve Valbuena'nın geriye yardım etmeyişleri de bunda bir etkendi. İkinci yarıda Fenerbahçe, yine atak ama yine temposuz ve üretkenlikten uzaktı. Sonra ani bir atakla skor dezavantajına düştüler. Bundan sonra Aykut Kocaman'ın hamleleri başladı. Valbuena'ya aşırı bencil oynadığı için kızdı ve çıkardı. Ama bir şeyler yapabilecek tek oyuncusunu kaybetmesi bana göre çok yanlıştı. Soldado ve Alper girdikten sonra da en ufak bir hareketlilik göze çarpmadığı gibi aksine daha da pasif bir Fenerbahçe gündeme geldi. Alper'in kırmızı kartının ardından da Skrtel'in ona eşlik etmesiyle yapacak bir şey kalmadı.
Hakem Bülent Yıldırım'ın Alper'e gösterdiği kırmızı kart yanlış, genel yönetimi de kötüydü. Skrtel'in de kırmızısından sonra Aykut Kocaman'ın büyük itirazları vardı. Eğer sezona kötü başlamış, ilk 4 maçta 7 puan kaybedip Beşiktaş derbisini hayati bir karşılaşma olarak görüp, kazanmışsan ve de bu moralle Akhisar karşısında takım olarak felaket ötesi kötü bir futbol sergilemişken hakeme feveran ederek kurtulamazsınız.
Üstelik 90 dakikada yarım pozisyonun dahi yokken... Kalende de yediğin golün dışında net fırsatlar vermişsen...
Okan Buruk ve futbolcularını kutlamak gerek. Gerçekten çok doğru bir taktikle ve çok disiplinli oynadılar. Rakiplerine hiç pozisyon vermeden hak ettikleri üç puanı aldılar. Ama ben skora göre hiçbir zaman eleştiri yapmam. Golü de Henrique'nin yerine giren Onur attı. Ama bana göre yine Henrique'nin devrede çıkarılması yanlıştı. Üç tane sadece öne oynayan sprinter forvetle oynamak doğru değildir. Çünkü Henrique rakip stoperleri rahatsız ediyor, çıkarmıyordu. Ama o çıkınca Onur'un golüne kadar da yoğun baskı altında kaldılar.
GÜRCAN BİLGİÇ: Çaresizlik dersi
Maç 20 dakikasını bitirdiğinde, Akhisar Fenerbahçe'nin tüm hamlelerini savunma planı ile etkisiz hale getirmişti. Top Fenerbahçe'de kaldı ama bir türlü rakip kaleciyi rahatsız edecek atak olgunluğuna erişmedi. Kanat atakları için ikili önlem alındı. Yüksek toplara rakip stoperler değdi. Göbekten kaleye yaklaşmak için paslaşmalar oldu ama kaleye yüzü dönük oyuncuya top geçirilemedi. Çaresiz kalmışlardı. Sistem ezberleri içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlardı ama hep yetersiz kalıyordu. Bu noktaya gelindiğinde performanslara ihtiyaç duydular. Ama ne Valbuena, ne Janssen, ne de diğerlerinden, bu defans bloğunu şaşırtacak ekstra hamle gelmedi.
Buna karşılık sol kanadı çok etkili kullanan, özellikle de Ömer Bayram'ın çok etkili yan toplarıyla golün çevresinde dolaşan Akhisar'ı da seyrediyorduk. Bir tarafta planlarını ve önlemlerini çok etkili kullanan Okan Buruk'un takımı, öteki tarafta derbi galibiyetiyle her şeyin bittiğini sanan Fenerbahçe... Böylesine "çaresiz" maçları geçmiş iki sezonda çok seyrettik Fenerbahçe adına. Neredeyse tüm ikili mücadeleleri kaybettiler. Belki de kaybettirildiler. Hakem yazmayı sevmem ama Bülent Yıldırım'ın karşılıklı faul kararlarında dengesizliği çok belirgindi. Benzer hareketlerde farklı yorumları yapmaktan hiç çekinmedi. Alper'e gösterdiği kırmızı kart ile de finali yaptı. Yine de Aykut Kocaman tek pozisyona giremeden maçı bitirmelerini, bu hakem yönetimi ile açıklamaya kalkmasın. Akhisar'ın maçı daha çok yaşadığı, rakibi daha iyi analiz ettiği ve Fenerbahçe'ye sadece "çaresizlik" bıraktığı, ders gibi 90 dakikaydı.
Üretken olmayan bir orta saha, sürekli pozisyon hatası yapan defans hattı ve sadece on biri tamamlayan kaleci performansları ile krizleri aşamazlar. Takımın lidere, gerektiğinde de şapkadan tavşan çıkartmaya ihtiyacı var.
AHMET ÇAKAR: Komik kırmızı
Önce şunu bilmeyi çok istiyorum: Fenerbahçe, bu futbolcular ya da bu futbol anlayışıyla nasıl şampiyon olacak ya da şampiyonluğu nasıl kovalayabilecek? Yaptıkları tek şey, yan pas ve yatay oynamak. Aslında teşhisi elendikleri Vardar'ın antrenörü koymuştu, "Fenerbahçe yatay oynuyor. Sadece oynuyor ama pozisyon üretip tehlikeli olamıyor" diye.
Dün geceye bakıyoruz, koskoca Fenerbahçe, mütevazı Akhisar karşısında bir tek pozisyon bulamaz mı? Anlaşılır gibi değil. Valbuena, bir şeyler yapmaya çalışıyor ama haftalar ilerledikçe de halı saha futbolcusuna benziyor. Kedi gibi sürekli topla oynuyor, yarısını da kaptırıyor. Ne Ozan ne Giuliano hücumu destekleyebiliyor. Böyle olunca da Janssen, 'Acaba bir yan top gelir de vurur muyum!' diye bekleyip duruyor.
Sonra Fenerbahçe'de tuhaf olan bir şey daha var. Asla sağ kanatlarını kullanmıyorlar. Daha doğrusu kullanamıyorlar. Tek başına Isla bir şeyler yapmaya çalışıyor, o kadar...
Peki üretemeyen Fenerbahçe rakibine kolay pozisyon veriyor mu? Hem de en kralından veriyor... Yediği gole bakın; Topal hata yapıyor, stoperler pozisyon yanlışı içinde, Onur da dar açıdan Kameni'nin bacakları arasından golü yapabiliyor. Koskoca Fenerbahçe böyle gol yer mi? Kameni böyle goller yesin diye mi alındı? Sonra birkaç pozisyon var ki evlere şenlik. Topu alan Akhisarlı, 4-5 oyuncunun yanından, içinden, sağından, solundan geçip kaleci ile karşı karşıya kalabiliyor.
Dün geceki mağlubiyet, Beşiktaş galibiyetini ortadan kaldırdı. Çünkü şampiyon olacaksanız bu tür maçları kazanmalısınız. Fenerbahçe bırakın kazanmayı ya da puan almayı herhalde PAF takımı ile çıksa daha iyi futbol ortaya koyardı.
Hakem Bülent Yıldırım, 83 dakika fevkaladeydi ama bu dakikada şaşırdı. Manasız, anlamsız, sarı kart bile olmayacak, hatta faul olup olmadığı bile tartışılır bir pozisyonda Alper'e 'rakibe bastın' gerekçesiyle yüzde 100 yanlış bir kırmızı kart çıkarttı. Bu pozisyonun hemen ardından da Skrtel'i ikinci sarı karttan oyundan attı. Ama Skrtel'e gösterilen kartlar doğruydu.
RIDVAN DİLMEN: Tüm sorumlusu TFF'dir!
Futbolda böyle sonuçlar var. Akhisar disiplinli oynadı ve yendi. Pozisyon vermediler hemen hemen Fenerbahçe'ye. Bu büyük bir başarı. Oyuncu değişiklikleri, çift forvete dönmesi, sonra tekrar tek forvete karar vermesi Aykut hocanın kararlarıdır. Bana göre; yanlış kararları da var, yanlış değişiklikleri de... Sarı kartı olan Skrtel çıkartılabilirdi. Mehmet Topal, Isla o bölgeye çekilebilirdi. Birçok örnekler sayabiliriz. Ancak bir taraftan şu gerçeği de görmek lazım: Beşiktaş maçından sonra Türkiye'de bir anda ortam değişti. Kocaman, bana "Bizi derbiyi kazandığımıza pişman ettiler" demişti. Haklı çıktı. Fenerbahçe derbi maçı kazandıktan sonra bir üst akıl-alt akıl teorileri oluştu, Palabıyık'a hakemliği bile bıraktırdılar! Bir sürü senaryo üretildi. Fenerbahçe kazandığı zaman lige dahil edilen takım, kaybettiğinde de kötü oynayan takım olur. İki takım aslında maç sonu doğru bir hareket etti. Teknik adamları bu konularda açıklama yapmadı. Maçtan sonra Fikret Orman ve Şekip Mosturoğlu konuştu. Derbide herkes mutsuz oldu. Derbi sonrası MHK en yaşlı, en tecrübeli hakemini gönderdi. Yönetmesin de idare etsin mantığıyla hareket etti. Hakem de bilinç altında bu düşünceyle çıktı maça. Hakem 'aman ben bulaşmayayım, Fenerbahçe aleyhine hata yapayım, lehine yapmayayım, aman Akhisar'dan bir adam atarım, aman Fener'e bir penaltı veririm' mantığıyla çıktı. Bu maç sonunda herkes bir rahatladı. Gazı gitti. Şimdi komplo teorileri başlasın.
Bakın; Fenerbahçe benim şampiyonluk favori sıralamamda üçüncü sırada. Derbiyi kazansa bile hala böyle düşünüyorum. Ama bu konu TFF'yi ilgilendirmez. Şeffaflık, adalet ilgilendirir. TFF sağlam adım atmalı. Kurallarda ne yazıyorsa onu uygula! Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray kim olursa olsun kapatman gerekiyorsa kapat. Kuralı uygula... Bakın yarın Aykut Kocaman'ın hamleleri, oyuncuların performansı konuşulacak. O kadar zıvanadan çıktılar ki ben sıkıldım artık. Bu kurullardan rahatsızım diyorsun, kurulları değiştirmiyorsun... Bakın Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonrası için kastetmiyorum, misyonunu tamamlamış bir TFF var. Bu çok önce oldu.
Federasyon olarak istediğine görüntüden ceza veriyorsun, istediğine vermiyorsun. Yayıncı kuruluştan rica ediyorsun görüntü çıkarttırıyorsun. Bu ciddi itham. Yayıncı kuruluştan görüntü çıkartıyorsun! Demirören önemli bir aile ama artık meşruluğunu kaybetmiştir.
Fenerbahçe, futbol olarak Beşiktaş ve Galatasaray'ın gerisinde, şampiyonluk şansı olarak da gerisinde ama bu sizi ilgilendirmez. Fitneyi siz sokuyorsunuz. İki yıldır yaşananların bir açıklaması yok. Yusuf Namoğlu iki kere gitti-geldi. Niye gönderdiniz, niye geri getirdiniz? Türk futbolunda adalet yok, şeffaflık yok, raporlar değişir. Tüm sorumlusu TFF. İftira atıyorsam şikayet etsinler!
Murat ÖZBOSTAN
Fenerbahçe nerede hata yaptı?
Zemin kötü, ama Fenerbahçe zeminden de kötüydü. Fenerbahçe, Beşiktaş derbisini kazandıktan sonra nasıl olur da zeminden daha kötü olur. İleride bir Valbuena, bir Janssen bir de yarım porsiyon Mehmet Ekici... 2.5 kişi ile hücum ediyorsun. 'Giuliano diyeceksiniz' ama ben görmedim, siz gördünüz mü?.. Karşındaki Akhisar seni büyük takım diye kabullenmiş... Kontratak oynuyor. Oyunu rakip sahaya yıkman lazım. Ama orta sahan yok. Oyun bozarken; bozduktan sonra, kendilerini bozan adamlarla hücum etmesinden ne medet ummuş olabilir ki Aykut Kocaman! Merak ediyorum. Şampiyonluk yarışında rakiplerinin kadrosuna bakacaksın, eğer imreniyorsan bir de dönüp puan tablosuna bakacaksın. Yerin orasıdır!