İki takım da fire vermeden yoluna devam ediyor. Hem Galatasaray hem Fenerbahçe kalan haftalarda derbiye kadar puan kaybeder mi? Yoksa derbi, sezonun finali mi olacak?
GÜRCAN BİLGİÇ: İki takımın istikrarına
baktığımız zaman derbide de düğüm çözülmeyebilir.
Puan farkı ikide kalırsa son haftaya
da bakmak durumunda kalacağız.
Ama gidişat ikisine de göbeğini kendi kesme hakkını veriyor. Fenerbahçe altısını kazandığında, Galatasaray beşini kazanıp, Fenerbahçe'ye yenilmediğinde şampiyon olacak. Her hafta final aslında. İlk
tökezleyen ligi ikinci bitirir.
LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray, Fenerbahçe maçını
kaybetmez, 5'te 5 yaparsa şampiyon olur. Fenerbahçe'nin
şampiyon olması için 6'da 6 yapması gerek. Bu matematiği
iki takımın oyuncuları da ezbere biliyor. Kağıt üzerinde
kalan maçlar iki takım için de kolay görünmüyor ama hem
Galatasaray'ın hem de Fenerbahçe'nin
sıkışan oyunu çözecek, çilingir oyuncuları
var. İki örnek vereyim; Ziyech ve
Batshuayi…
Yarışın kafa kafaya gidip gidemeyeceği konusundaki kararı, Fenerbahçe'nin Avrupa trafiği belirleyecek. Yarın Olympiakos'u eleyip yarı
finale kalırlarsa hangi kulvara yönelecekleri
konusundaki kararı, oyuncuların zihinsel
performansları belirleyecek.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Derbinin
sezonun finali olacağını söylemek için
vakit erken. Bu karşılaşmanın
final niteliğinde olması için iş
daha çok Fenerbahçe'ye düşüyor.
Çünkü iki puan geride. Fenerbahçe'nin puan kaybetmeden gitmesi mutlak şart gibi gözüküyor. Bunun için de iki
deplasman ve bir de içeride Beşiktaş
mücadelesi var. İşi kolay olmayacak.
BÜLENT TİMURLENK: Hatay
maçında milli ara sonrası vidaları gevşemiş
görünen, Süper Kupa'yı oynamayınca maç
eksiği de hissedilen Galatasaray, en az Trabzon
ve Beşiktaş deplasmanı gibi zor bir 90 dakikadan
Alanya'da kazanarak büyük hendeği aştı. Sivas'ın
hocası, "Ligde kalmayı garantiledik" deyip kepenkleri
yarıya indiriyoruz havası verdi. Bu takımın zirvedeki
ikiliyle maçı var.
G.Saray'ın önünde Alanya kadar olmasa da aşılacak bir Adana Demir deplasmanı, F.Bahçe'nin ise ezeli rakibi ne halde olursa olsun oynayacağı bir Beşiktaş derbisi var. Alanya'da maçı
5 forvetle bitiren Okan
Buruk'un, genel averajda
da üstünlük için bastırdığını
görüyoruz. Bunu başarırlarsa
derbiye kadar bir beraberlik
opsiyonları olacak.
APOLET FARKIYLA OKAN BURUK ÖNDE
İsmail Kartal ve Okan Buruk'u tartıya çıkartırsanız neler söylersiniz?
GÜRCAN BİLGİÇ: İsmail hoca bir adım
önde çünkü takımla ilk senesi. Okan Buruk'un
cebinde bir şampiyonluk ve uzun süre çalıştığı
kadro var.
Ama iki hocaya da böyle kaliteli takım veren yönetimleri de göz ardı etmemek lazım. İyi ve kaliteli oyunculara sahipler,
işler tıkandığında yıldız oyuncuları ile sorunu
çözüyorlar. Konferans Ligi'nde de yarı final kovalıyor
İsmail Kartal, sakatlıklarla da çok uğraştı.
LEVENT TÜZEMEN: Okan Buruk, tek
kulvarda mücadele ediyor. İsmail Kartal'ın üzerinde
Avrupa düellosu Demokles'in Kılıcı gibi
sallanıyor.
İki hoca da son maçlarını yaptıkları doğru hamlelerle kazandılar. Okan
Buruk'un geçen sene şampiyon olması ve bu
zaferi yaşamış oyuncu grubunu fazlasıyla elinde
bulundurması şampiyonluk yarışında İsmail
Kartal'ın önünde olmasını sağlıyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ben biraz bu konularda
cimriyim. Belki iki takım da çok sayıda maç
kazandı. Belki de Okan Buruk rekora gidiyor.
Ama buna rağmen iki teknik adamın da yaptığı birçok ciddi hatayı gözlemledim. Bu hatalar
büyük çoğunlukla başa az iş açtılar. Çünkü
ligimizdeki takımlar, yakaladıkları elverişli
ortamda ceza kesecek kalitede değiller. Ben
skorlara göre hiçbir zaman yorum yapmadım.
BÜLENT TİMURLENK: Kartal'ın notunu
kıran, puan kaybettiği 5 maçın 4'ünü
taraftarı önünde yaşaması. Bunların en
önemlisi elbette ki 6 puan değerindeki
derbide G.Saray'a karşı kendi ifadesiyle
'Kazanamıyorsak kaybetmeyelim' futbol aklıyla çıkmış olması. Buruk,
Alanya'da gördük ki A planı işlemediğinde
B planını kafasında oynayarak maça gelen
ve doğru zamanda doğru değişikliklerle
tabelayı lehine çeviren teknik adam.
İki hocayı kantara çıkartacaksak Okan Buruk'un 2 lig, bir Türkiye Kupası apoletlerini söküp çıkarmamız lazım. Asıl ağır basan taraf işte tam da budur.
DERBİYE GÖZÜBÜYÜK OLABİLİR!
Yabancı VAR hakemlerinin işe başlamasıyla bu hafta tartışmalar ciddi şekilde azaldı. Orta hakemin yabancı olmasını isteyenler de var. Galatasaray-Fenerbahçe maçında orta hakem de yabancı olmalı mı sizce?
GÜRCAN BİLGİÇ: TFF'nin bu maç için Türk
asıllı Hollandalı hakem Serdar Gözübüyük ile
görüştüğünü duydum.
Elimizdeki tek gerçek, MHK'nin mevcut kadrosunda bu maçı inandırıcı şekilde yönetecek isim yok. O gün geldiğinde
bizim hakemlerimiz
yönetmek
isterler mi, o da tartışılır.
VAR ekranına
yabancı hakem baktığında
futbolumuz
huzur buldu, sahadaki
hakemin performansı
da arttı.
LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray-Fenerbahçe maçına şimdiden yabancı hakemi atamaya kalkmak, tamamen algı operasyonu yapmaktır.
RAMS Park'taki derbiye bakalım iki takım hangi puanda çıkacak. Yabancı VAR hakemlerine 3 maçta da çok fazla iş düşmedi. Verdikleri kararların hepsi doğruydu. Eğer bugün ortam sakinse yabancı VAR hakemlerinin hiçbir takım formasına bağlı kalmadan özgürce verdiği kararlardır. VAR hakemlerinin yabancı olması, maçı yöneten hakemlerin de elini taşın altına sokarak daha doğru karar vermelerini sağladı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ben Ankaragücü-Rize maçındaki hakem olayından sonra TRT'deki programımda "Artık mutlaka yabancı hakemin gelmesi gerekir" dedim. Çünkü bugüne kadar hakemlerin yaptığı hatalara VAR'daki ciddi hatalar da ekleniyordu. Yabancı VAR hakemlerinin görev yaptığı 3 maçta hakem performansları tartışılmadı.
Eğer Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki derbi final niteliğinde olacaksa, o maçta bence yabancı orta hakem olmalı.
BÜLENT TİMURLENK: Her maçın ayrı bir hikâyesi ve pozisyonlarının zorluğu var. VAR'daki yabancıların hata yapmayacağının garantisi yok.
Ancak VAR odasındaki Türk hakemlere olan güven sıfırlanmışken futbol ailesi yabancıların 'hesabı' olmadığını düşünüyor. Ülkenin en iyi hakemi Halil Umut Meler'in geldiği ve getirildiği nokta ortada. Bu yüzden final niteliğindeki derbiye yabancı hakem getirsinler demiyorum ama havada yabancı gelecek kokusu var, onu biliyorum.
ENKAZ EDEBİYATINI BIRAKIN
Beşiktaş Futbol Takımı Genel Koordinatörü Samet Aybaba, futbolcu grubu için 'Çürümüş bir takım' dedi. Kupa hedefi varken oyuncular için böyle ifadeler kullanmak ne kadar doğru? Takımı değersizleştirmek değil mi bu?
GÜRCAN BİLGİÇ: Samet hoca son kozunu oynuyor. Bu cümleye "Futbolcular etkilenir" gözüyle bakmamak gerekir. Aybaba sorumluluğu biraz da oyunculara vermek istiyor. Onların karakterlerini ortaya çıkarmasını, tepki göstermelerini istiyor. Bu cümleyi üzerine alınanla Beşiktaş'ın zaten işi olmaz.
LEVENT TÜZEMEN: Aybaba'nın Beşiktaşlı oyuncular için 'Çürümüş takım' tanımlamasını doğru bulmuyorum. Öyle veya böyle Beşiktaş ligde üçüncülüğü kovalıyor, Türkiye Kupası'nda da finali hedefliyor. Beşiktaş'ta bence önemli futbolcular var. Enkaz edebiyatını oyuncular üzerine yıkmak, hedeflerin kaçmasına neden olur.
BÜLENT TİMURLENK: Aybaba, Beşiktaş'ın eski kaptanı, tecrübeli bir teknik adam. Bir soyunma odasının içini hele ki o takımın ismi Beşiktaş ise ondan daha iyi bilecek çok az insan vardır. Ancak futbol şube sorumluluğu ya da sportif direktörlük her neyse teknik adamlığa benzemez. Örneğin Aybaba, Beşiktaş'ın hocası olsa kupa yarı finali takvimdeyken oyuncuları için bu ifadeleri kullanmazdı. Bu yapı ne kadar devam eder bilmiyorum ama adı Beşiktaş'la anılan birçok teknik direktörün, Aybaba yerine direkt başkana hesap verecek kafa ve geçmişe sahip olduklarını söyleyebilirim.