'Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?' ikileminde ben her zaman 'çok gezen'cilerden oldum. 20 yıl önce ilk kez gittiğim Avusturya'nın başkenti Viyana'yı bir kez daha görmek istememin nedeni, öncekinden farklı taraflarını da keşfetme arzumdu. Viyana tutkumda, çocukluğumdan beri güzelliğine hayran olduğum Prenses Sissi'nin de etkisi büyük elbet. İstanbul'dan uçağa bindiğimde kafamdaki tek şey, dört gün gibi kısa bir sürede Avrupa'nın bu aristokrat şehrini layığıyla gezip gezemeyecek olmamdı. Dünyanın en güzel bulvarı kabul edilen ünlü Ringstrasse'nin (Ring Caddesi) 150. yıldönümünde bu güzel şehre davet edilmiş olmanın keyfi ve gururuyla ulaştım Viyana'ya. Tabii yeni yıla bu romantik kentte girmek de ekstra havalıydı, kabul... Heyecanlıydım, sabırsızlanıyordum.
BİR BUÇUK ASIRLIK BİR ŞAHESER
Bu yıl, İmparator Franz Joseph tarafından yaptırılan ve kentsel planlama açısından bir başyapıt olan Ringstrasse'nin 150. doğumgünü kutlanıyor kentte. Bu herhangi bir cadde değil elbet, kentin merkezi... Avusturya'nın en önemli binaların yer aldığı bir bulvar. Yapımı tam yarım asır sürmüş. Mozart'ın
Don Giovanni'siyle 1869'da açılışı yapılan Viyana Devlet Operası, İmparatorluk Sarayı, Yunan tarzı mimarisiyle dikkat çeken Parlamento Binası, ünlü mimar Friedrich Schmidt tarafından yapılan Viyana Belediye Sarayı (Rathaus Wiener), aralarında Gustav Klimt'in de bulunduğu bir grup ressam tarafından tavan resimleri yapılan Ulusal Tiyatro, kentin en heybetli binalarından olan Viyana Üniversitesi, Adalet Sarayı, Sanat Tarihi Müzesi, Doğa Tarihi Müzesi ve pek çok önemli yapı bu ünlü bulvar üzerinde yer alıyor. Bu nedenle Viyana için çok önemli. 5,3 kilometre uzunluğundaki bu cadde özellikle geceleri turistlerin en çok vakit geçirdikleri yer. Gotik, Rönesans, Barok, Rokoko, Neo-klasik ve Art Nouveau'nun benzersiz bir sentezini sunan uzun bulvar, adeta bir açık hava müzesi.
'VİYANA: ŞİMDİ YA DA ASLA'
Viyana eyalet yönetimi, kentin bu yılki turizm stratejisini 'Wien, jetzt oder nie' (Viyana, şimdi ya da asla) üzerine kurmuş. Sokaklarında gezerken, Mozart'ın büyülü tınıları, Gustav Klimt tabloları, Tuna Nehri, saraylar, katedraller, elmalı turta (Apfelstrudel), şnitzel, nostaljik tramvaylar, tarih kokan kafeler eşlik ediyor size. Aslında İsviçreli olan Habsburg Hanedanı tarafından kurulan Avusturya'nın kalbi Viyana, müziğin, mimarinin ve müzelerin şehri. Mozart,
Figaro'nun Düğünü'nü burada besteledi. Freud, bilinçaltına giden yolu burada keşfetti. Viyana, dört köşesini baştan başa saran demiryolu ağı, turistik ring otobüsleri, bisiklet ve yürüyüş yollarıyla gezilmesi çok rahat, konforlu bir kent. 23 farklı bölgeye ayrılan şehrin kalbi, 1. Viyana da denilen Innere Stadt'ta atıyor. Civardaki irili ufaklı çok sayıdaki konser salonunda hemen her akşam konser var. Viyana'ya gidip de bir klasik müzik konseri izlemeden olmazdı. Viyanalı dostlarım bu keyiften mahrum olmamam için çok güzel bir jest yapmış. 2014'ün son akşamı Wienner Konzerthaus'ta Beethoven: Symphonie Nr. 9'u Viyana Senfoni Orkestra'sından dinleme şansı buldum. Konserevinin büyüleyici atmosferi, yapıldığı dönemi yansıtan görüntüsü, ipek perdeler, kadife koltuklar... Rüya gibiydi... Belki de 'viyanakolik' oldum. Bu güzel rüyayı bir kez daha görmek istiyorum...
ROMANTİK ÇİFTLER İÇİN NOSTALJİK FAYTON GEZİSİ
Kenti dolaşırken kulaklarımıza çalınan nal sesleri, Viyana'da 'fiaker' denilen faytonlardan geliyor. Eski kentin sokaklarında özellikle de St. Stephansdom Katedrali'nin etrafında bu faytonlara rastlamak mümkün. Ayışığında faytonla şehir turu, romantiklerin vazgeçilmezi.
KRALİYET İHTİŞAMINA İNAT BİR YAŞAM
Gezi programındaki en sevdiğim durak Habsburg Hanedanı'nın yazlık saraylarından Schönbrunn oldu. Hikayesi ilginç... Kutsal Roma İmparatoru 2. Maximillian şu anda sarayın bulunduğu bölgede kaynayan bir su görüp yaklaşmış ve biraz içmiş. Tadına bayıldığı suyun üstüne bir çeşme yapılmasını emretmiş. Çeşmeye de 'güzel çeşme' yani 'Schönbrunn' adı verilmiş. Harika bahçeleri ve çeşmeleriyle tanınan bin 200 odalı sarayın hayvanat bahçesi ise Avrupa'nın en eskilerinden. Bu yazlık saray, İmparator Franz Joseph'in eşi, 'Sissi' adıyla tanınan İmparatoriçe Elisabeth'nin en sevdiği mekan. Güzelliğiyle ünlü Sissi, kraliyet ihtişamına inat sıradan bir yaşamı tercih ettiği için Schönbrunn en keyif aldığı yer olmuş. En önemli özelliği, hayatı boyunca hiç kestirmediği saçları olan Sissi'nin beş metre uzunluğunda olduğu söylenen saçlarını taramak için ayrı bir hizmetçisi varmış.
NASIL GEZİLİR?
Şehir içi ulaşım için taksi, tramvay (S Bahn), metro (U Bahn) ve otobüs kullanabilirsiniz. Ulaşım için gerekli bilgileri ana duraklardan, Karlsplatz ile Stephanplatz istasyonlarındaki bürolardan alabilirsiniz. Ayrıca ayrıntılı şekilde düzenlenmiş, tarihi yerlerle ilgili her türlü bilgiyi bulabileceğiniz Viyana şehir haritasından da yararlanabilirsiniz. Otobüs ve tramvay biletlerini, gazete bayileri, büfe veya araçların içinden, U Bahn biletlerini otomatik makine veya bilet gişelerinden satın alıyorsunuz.
NASIL GİDİLİR?
THY, İstanbul'dan Viyana'ya her gün karşılıklı uçuyor. Hareket saatleri, İstanbul'dan 08.10, 12.00, 17.10 ve 19.45'te, Viyana'dan 10.40, 14.25 ve 19.45'te.
NEREDE KALINIR?
Eski kent merkezinde konaklama son derece pahalı. 1. Viyana'dan uzaklaştıkça fiyatlar da düşüyor. Üç yıldızlı bir otelde, çift kişi oda-kahvaltı konaklama yaklaşık 150 Euro.
NE YENİR?
Viyana'nın vazgeçilmezi şnitzel diye biliriz ama Viyanalılar, bizim Macarlara'a ait olduğunu düşündüğümüz gulaşı milli yemek olarak kabul ediyor. Yemek konusunda bu şehirde asla sıkıntı yaşanmaz, çünkü her şey çok lezzetli. Izgara sosis, patates salatası, elmalı turta, lezzetli kahveler, limon dilimleriyle servis edilen şnitzel ve pastalar, pastalar, pastalar...
