Son dönemin trendlerinden biri de seyahat edilen ülkelerde yerel halkın gittiği restoranlarda yemek yemek. Elbette yerel tatların keyfini sürerken o ülkenin yeme içme ve masa adabına da dikkat etmek gerekiyor. Fransa'da masada otururken ellerinizin herkesin görebileceği bir yerde olmasına özen gösterin. Çatal bıçak kullanmadığınız zamanlarda da elleriniz masanın üzerinde olsun. Ama dirseklerinizi masaya dayamayın. Ellerin kucakta durması ise ayıp karşılanıyor. Almanya'da haşlanmış patatesi bıçakla kesmek yerine çatalınızla ezin. Bıçak kullanmak, patatesin yeterince pişmediğini düşündüğünüz anlamına geliyor. İspanya'da yemek yedikten hemen sonra masadan kalkmak hoş karşılanmıyor. Hatta yemek sonrası masada geçirilen keyifli saatleri sobremesa (masada) olarak tanımlıyorlar. Sobremesa sırasında yemeği sindiriyor, sohbet ediyor ve dinleniyorsunuz. İngiltere'de kuşkonmaz çatal bıçak kullanılarak yenmiyor. İngilizler elleriyle yemeği tercih ediyorlar. Buharda ya da ızgara pişmiş kuşkonmazı elinizle alın, sosuna batırın ve yiyin. Sonundaki odunsu bölümü tabağınızda bırakın. Meksika'da ise tacoyu çatal bıçakla yemek yadırganıyor. Taco yerken de ellerinizi kullanın. Tacoyu avucunuzu, işaret parmağınızı ve orta parmağınızı kullanarak kavrayın ve afiyetle yiyin. Japonya'da pilav yerken chopstick'lerinizi pirince dik olarak saplamayın. Bunun kötü şans getirdiğine inanıyorlar. Çubuklarınızı tabağın kenarına bırakın. Güney Kore'de size sunulan bardağı ve tabağı tek elle kabul etmek ayıp sayılıyor. İki elinizi de kullanın. Saygı kültürünün yaygın olduğu ülkede bir toplulukla masaya oturduysanız, masadaki en yaşlı kişinin yemek yemeye başlamasını bekleyin. Tayland'da çatalınızla aldığınız lokmayı ağzınıza götürmeyin. Çatalın bu ülkede yardımcı bir rolü var. Lokmalarınızı kaşığa çatal yardımıyla yerleştirip yiyin.