Fatih'teki üniversitenin rektörlük binası bahçesinde basın toplantısı düzenleyen Yüksel, Osmanlı padişahı 2. Mahmut'un eşi ve Abdülmecid'in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan'ın 1843 yılındaki rüyasının peşinde olan bilim insanlarıyla 2 yıl önce bir sağlık üniversitesi kurduklarını hatırlattı.
Üniversitenin kurulmasının hastane için bir dönüm noktası olduğunu ve köklü değişime uğradığını belirten Yüksel, günde 5 bin hastaya ayakta tedavi hizmeti verdiklerini dile getirdi. Yüksel, 103'ü yoğun bakım olan 623 yatak ve 23 ameliyathane ile de ayda 40 bin hastaya hizmet verdiklerini aktardı.
Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen uygulamalarla, tıp alanında birçok yeniliklere imza attıklarını ifade eden Yüksel, şunları kaydetti:
''Kardiyoloji alanında, hastanın göğüs kafesini açmadan yapay kalp kapağı koyduk. Hipertansiyon hastalarını, anjiyo yöntemi ile böbrek sinir damarlarına ulaşarak tedavi ettik. Yeni doğanlarda kan değişimi her yerde yapılabiliyor ama biz plazmaferez (plazma değişimi) yöntemi ile kanın tamamını değiştiriyoruz. En küçük yaşta nöbeti durmayan epilepsi hastalarının vagalstimülatör yöntemi ile nöbetlerini azaltıyoruz. Ameliyatla ya da ultrasonla çıkarılamayan böbrek taşlarını mikro PNL sistemi ile tedavi ediyoruz. Mikrodalgalarla, kanserli tümörleri tedavi ediyoruz. Dünyada da ilk olarak ameliyatsız reflü operasyonunu yaptık. Türkiye'de ilk defa, Parkinson hastalığının teşhisinde kullanılan koku testleri de kulak burun boğaz hastalıkları anabilim dalında gerçekleşti.''
Yüksel, iyi bir üniversite olmak için çok yayın yapmak gerektiğini de sözlerine ekledi.
