İzmir'de askerlik için son yoklamasını yaptırmak üzere Söke Askerlik Şubesine giden B.Ö, İzmir Hava Hastanesine sevk edildi ve buradan "askerliğe elverişli değildir" kararlı rapor aldı.
Raporun sahte olduğu iddiası üzerine B.Ö'nün talimatla ifadesi alındı ve GATA'ya gitmesi istendi.
GATA'ya gitmemesi üzerine yakalanan B.Ö, İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulunca hazırlanan raporda, sanığın, cezai sorumluluğunu etkileyecek, şuurla hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı belirtildi.
Sanık yaptığı savunmada, askerlikten kurtulmaya çalışmadığını, askerliğe elverişli olmadığına dair raporu hileyle almadığını, raporu alırken kendisine kimsenin yardım etmediğini söyledi.
Çocukken kaynar suya düştüğünü, felç geçirdiğini, bir trafik kazasında yaralandığını anlatan sanık, bu nedenlerle depresyon geçirdiğini bildirdi.
"PSİKİYATRİ HASTASI KANISI UYANDIRACAK" FOTOĞRAF
İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı, askerlikten kurtulmak amacıyla hile yapmak suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kararda, B.Ö'nün, İzmir Hava Hastanesine, "kafası sol yana eğik, kirli sakallı, ağzı hafif açık, bakışları sol üst yukarıyı gösteren bön bakışlı, yakası açık, aptal görünümlü, psikiyatri hastası izlenimi verilmeye çalışılan" fotoğrafla başvurduğu belirtildi.
Sanığın, "fotoğrafta açıkça geri zekalıymış gibi bir görüntü verdiği ancak nüfus cüzdanındaki fotoğrafında bu şekilde herhangi bir görüntüsünün olmadığı" ifadesine yer verilen kararda, "gerçek durumuna aykırı ve geri zekalı kanısı uyandıracak şekilde fotoğraf çektirip görüntü vererek ve davranışlar sergileyerek askerlikten kurtulmak amacıyla hareket ettiği ve rapor aldığı" kaydedildi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Bozma kararında, İzmir Hava Hastanesi ile Dördüncü İhtisas Kurulu raporlarında çelişki bulunduğu, sanığın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna sevk edilerek, akıl hastalığı veya zayıflığının olup olmadığının, askerliğe elverişli olmadığı yönündeki raporun düzenlenmesi sırasında herhangi bir hile yapıp yapmadığının ve askerliğe elverişli olup olmadığının belirlenerek, hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği belirtildi.
Bozma üzerine dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme ise ilk kararında direndi.
Direnme kararında sanığın, "herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde, kasten geri zekalı gibi görüntü vererek sahte rapor alıp bunu daha sonra kullandığı" savunuldu.
Direnme kararı nedeniyle dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını, daire kararı doğrultusunda bozdu.
