Anadolu kadınının yaşamını yansıtan yazmaları toplayacağı ve gelecek nesle aktaracağı 'Yazma Müzesi' oluşturmak istediğini belirten Ayşe Önder, "Bu kadar yetenekli Anadolu kadınını tarihe taşımak istedim. Dilerim bir gün bir müze açarım" dedi.
Kaş'a bağlı Kalkan Mahallesi'nde oturan emekli bankacı ve Fransızca öğretmeni 64 yaşındaki Ayşe Önder, kadınların el emeği, göz nuru yazmaları geleceğe taşımak için çalışma başlattı. Ayşe Önder, 30 yıl içerisinde 1000 yazma topladı. Ayşe Önder topladığı yazmaları evdeki çeyiz sandıklarında biriktirdi. Önder'in Akdeniz ve Ege bölgesinden topladığı yazmaların arasında 100 yıllık olanlar da yer alıyor.
"DİĞER BÖLGELERDEN DE TOPLAYACAĞIM"
Anadolu kadınlarının ruhu, duyguları, aşkları, sevgileri ve dostluklarını yansıttığını düşündüğü yazmaları biriktirmeye devam eden Ayşe Önder, en büyük hayalinin 'Yazma Müzesi' açmak ve bunları gelecek kuşaklara taşımak olduğunu söyledi. Ayşe Önder, "Elimdeki yazmalar Akdeniz ve Ege Bölgesi'ne ait. Yazmaları boncuk, tığ işi, mekik ve iğne oyaları olarak bölümlere ayırdım. Onları topluyorum. İnşallah diğer bölgelerden de toplayacağım" dedi.
"ANADOLU KADININI TARİHE TAŞIMAK İSTEDİM"
Önder, bütün yazmalarda Anadolu kadınının yeteneğinin yansıtıldığını ifade ederken şöyle konuştu:
"Anadolu kadını yaşadığı iş biçimini, örneğin bu bölgede seraları, domatesleri yapmış, aşklarını yapmış. 'Karanfil kokulu yarim' dedirtecek yazmaları yapmış. Oyaları yapmış. Çocuklarının büyümesini yansıtmış. İç dünyasının kavgalarını yansıtmış. Bütün bunları yapan kadınların hiçbir sanat eğitimi yok. Hatta bazıları okuma yazma bile bilmemekte. Bu kadar yetenekli Anadolu kadınını tarihe taşımak istedim. Dilerim bir gün bir müze açarım. Bu müzeyi de en kısa sürede insanlığa hizmet olarak sergilerim."
