Bursa'da 2009'da Op. Dr. Murat S. tarafından ameliyat edilen 13 yaşındaki Sevecen Polat, 20 gün sonra öldü. Ameliyat sonrası atılan düğümün çözüldüğü ve enfeksiyon kaptığı belirlenen Sevecen'in ailesi dava açtı. Adli Tıp Kurumu iki kez "doktorun kusuru yoktur" raporu verdi. Ancak mahkeme, bilirkişinin doktorun "ilgisiz, tecrübesiz ve küçük kızının evde rahatsızlandığında telefonlarını açmayarak ihmalkâr davrandığı" yönündeki görüşünü dikkate alarak, doktor ve bakanlığı, aileye 390 bin lira maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Ödenecek tazminat faiziyle birlikte 600 bin lirayı bulurken, ailenin avukatı Adem Şahinci, mahkemenin Adli Tıp'a rağmen adalete olan güveni sarsmadığını gerçekleri göz ardı etmeyerek karar verdiğini bunun da Türkiye'de bu tip davalarda örnek olacağını söyledi.
Kardeşini kaybettiğinde 15 yaşında olan Polat Ercan ise en sevdikleri oyunlarını gerçeğe dönüştürüp, doktor olmaya söz verdi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanınca, yanında kardeşini doktorculuk oyununda muayene ederken çektirdikleri fotoğrafı da götürdü. Çalışma masasının başköşesinde duran o fotoğraftan güç alarak, tüm dikkatini derslerine verdi. Bu yıl da okulunu ilk üç içerisinde bitirerek doktor oldu. Okulunun bitmesine sevinirken mahkemeden kararı duyunca sevinci katlanan genç doktor, "Adalet yerini buldu. Mutluluğum kat kat arttı. Ancak kardeşim aklımdan çıkmıyor onu çok özlüyorum" dedi.
Okulu bittikten sonra yurtdışında yüksek lisan yapmayı hedeflediğini ancak maddi durumlarının buna el vermediğini anlatan Polat Ercan, tazminatın bir kısmını bu yönde kullanacağını söyledi. Anne Sibel Polat ise 8 yıldır tüm süreci yakından takip eden SABAH'a teşekkür etti.