Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Türklere kilo verdirmenin kolay yolu

Kürtaj tartışmaları sırasındaki bazı açıklamaları tüylerimi diken diken eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ bu kez çok doğru bir hamle yaptı.
Bakanlığın verdiği ilanları gördünüz mü? "Obezite ile mücadele hareketi başlıyor" sloganıyla insanları fazla kilolarından kurtarma yönünde önemli bir adım attı Sağlık Bakanlığı...
İlanda birkaç önemli nokta var:
Önce kilonuzu ölçüyorsunuz: 70 olsun... Ardından boyunuzu ölçüyorsunuz: O da 1.74 olsun...
Boyunuzu gösteren değeri kendisiyle çarpıyorsunuz: 1.74x1.74= 3.03... Sonra da kilonuzu bu sayıya bölüyorsunuz: 70/3.03=23...
Bu "23" ne anlama geliyor? Şöyle: Eğer 23 değil de, bu sayı 25'ten fazla çıksaydı... Diyelim ki 30 olsaydı, o zaman 25'e inene kadar zayıflamanız gerekecekti.
Peki, Sağlık Bakanlığı zayıflamak için ne öneriyor? Bence en basit, en etkili, en sağlıklı yöntem olan yürümeyi... Slogan güzel: "Günde 10 bin adım atıyoruz."
Hesap yaptınız... Yürüdünüz... "Peki ya yemeklerden ne haber" derseniz... Üçüncü etapta porsiyonları azaltmak yer alıyor ki bu da fevkalade etkili bir kilo verme şeklidir.
Gazeteci Fehmi Koru bundan sekiz yıl önce, dört ayda 110 kilodan 86 kiloya inmişti. Doktor kontrolünde uyguladığı diyetin esası, "yediğinin yarısını ye" ilkesine dayanıyordu.
Tabii bir de işin "ne yapıyorsan, iki katını yap" yönü vardı: Günde 2 kilometre yürüyorsan, bunu 4'e çıkaracaksın.

Yarışmalar düzenleyin

Biraz da eleştiri yapayım mı?
Kampanya çerçevesinde Sağlık Bakanlığı adım ölçer cihazlar dağıtacakmış. Bence gerekmez. Çünkü cihazların en azından yarısı, veletlerin ellerinde çarçur edilecektir.
Bence Sağlık Bakanlığı o parayı kilo verme yarışmalarında kullansın: Mesela yaş ve cinsiyet gruplarına göre... Şirketler, semtler, belediyeler, hatta kentler arasında, "En çok kiloyu kim verecek" yarışmaları düzenlensin.
Ne bileyim, mesela, 40 ile 50 yaş arasındaki İstanbullu kadınlar ile aynı kategorideki Ankaralı kadınlar para ödülü ve çeşitli hediyeler için yarışsın.

Sopa-Havuç yöntemi
Zayıflamak için ikisinden biri gerekir: Sopa veya Havuç...
Kalp krizi geçiren bir abimize doktor "Hemen zayıflayacaksın" dedi... Bir de baktık yıllardır kurtulamadığı kiloları patır patır veriyor.
Nedir bu? Sopadır! Can korkusu abimizin fazla kilolardan kurtulmasını sağladı.
Bir de havuç var... Yıllar önce kilo veremeyen bir arkadaşımız vardı. Bir kıza âşık oldu. Ama kız pek yüz vermedi.
Bir de baktık bizimki hamburger ve patates yemeyi kesip spor yapmaya başladı... Yahu ne oldu bu oğlana? Meğer âşık olduğu kızın, kendisi hakkında, "Hoş çocuk ama şişman" dediğini duymuş.
Havuç yöntemi gayet başarılı oldu; hem arkadaşımız kilo verdi, hem de sevdiği kızla birlikte oldu.
Kıssadan hisse: Halkımız için iki havuç tipi çok etkilidir... 1) Para, 2) Şöhret.
Sağlık Bakanlığı TV'lerle anlaşsın. Kilo vermede başarı gösterenlere hem para ödülü versin, hem de TV'ye çıkarsın... Görün bakın, şişman Türkler nasıl da zayıflıyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA