Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Okula gitmek...

Bilirsiniz...
Yaşı 35'i geçmemiş yetişkinlere hayatlarının en mutlu zamanları sorulduğunda okul dönemlerini anlatırlar.
Eh işte! Hatıralarımızın en az yarısı icat edilir deyip durmam boşuna değil.
Kimse okula ayaklarının geri geri gittiğini hatırlayıp anlatmaya yanaşmaz.
Gecelerimizi kâbuslarla bölen, gündüzlerimizi dişlerimizi sıkarak endişe içinde geçirmemize neden olan okul anılarından hiç söz açılmaz.
Ne bir imtihandan diğerine koşturmanın yorgunluğu ne de sürekli sınıf arkadaşlarınla kıyaslanmak zorunda olmanın sinir bozuculuğu dile getirilir.
Derin kalp kırıklıkları, ortalık yerde horlanmalar falan sanki hiç yaşanmamıştır.
Tabii yaş 35'i geçince okul hayatımız hakkında susmaya başlarız.
Çünkü çocuksu coşku ve arkadaşlık serüvenlerinin izleri mazide kalmış fakat okul hayatında açılan yaraların kapanmadığı kafaya dank etmiştir.

***
Dün yine milyonlarca öğrenci ders başı yapınca bunlar aklıma geldi ve duygularımı buraya aktarmadan yapamadım.
Kime sorsanız, okul öğrenmek için vardır.
Yalan!
Okul hepimizi bir kalıba sokup hiyerarşi içinde eritmek için vardır.
Öğretmek ve öğrenmek okulun işlevi değil, bahanesidir.
Hani Picasso'nun meşhur bir sözü var:
"Her çocuk bir sanatçıdır; esas sorun büyüdüklerinde sanatçı kalıp kalamadıklarıdır."
Picasso'nun sandığının tersine, sorun büyümekte değil, bir okuldan geçmektedir.
Çünkü okul özgür yetenek denen şeyi varlığına bir tehdit olarak görür. O yüzden "sanatçı çocuklar"ın içindeki yetenek önce okulda öldürülür, sonra aralarından bazıları "konservatuar" veya "güzel sanatlar lisesi"ne giden çocuklara dönüştürülür.
***
Lafı uzatmamın da anlamı yok!
Bütün bunlar haklı olarak anne babaları ve çocukları ilgilendirmez.
İnsanlık, yolu "modern okul"dan geçmeyen bir eğitim/öğretim imkânını ortadan kaldıralı çok oldu.
Okul mecburen/mecburiyetten sevdiğimiz bir şeydir ama o bizi sever mi şüphelidir!
O halde yapılacak şey açık...
Okullar başlayınca, aileler üzerlerine düşen sorumluluk azaldı diye seviniyorlar.
Büyük hata!
"Başarılı insan" yetiştirmek veya meslek seçimi konusunda iddialı sayısız okul var.
Şunu öğreten bunu öğreten okullar falan...
Öğrencilerini muma çeviren veya suratına bakmayan okullar deseniz, sürüyle...
Ama "iyi insan" mezun etmeyi hedefleyen bir okul görmedim.
Siz gördünüz mü?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA