Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Aşk en çok Roma’ya yakışır

Şehirleri gezmeden önce oralarda çekilmiş filmleri izleyin. Aklınızda kalan görüntülerle çıkacağınız yolculuklar, mekanları daha da unutulmaz kılacaktır. Roma’ya gitmeden önce de mutlaka bu romantik şehirde geçen aşk filmlerinden bazılarını seyredin

Aşk her şehri güzelleştirir ama öyle şehirler vardır ki, onlar da aşkı güzelleştirir. Roma da bu şehirlerden... Dört bir yanına bakın, tarih önünüzde resmi geçit yapar. Ama öte yandan 'bugün' ve 'bu an'ı yaşamaktır Roma'yı özel kılan... Kalabalığı, yeşilliği, daracık sokakları, çiçek bahçesini andıran evlerin cepheleri, küçük arabaları, dondurmacıları, kafeleri, sokak müzisyenleri, sokaklarda geçirilen saatleri ile sizi zenginleştirir... Bir Roma seyahatimde, 25 yıldır orada yaşayan birinden duymuştum ilk; Romalılar evde yaşamayı hiç sevmezlermiş. Şaşırmıştım. Ama gittikçe ve yaşadıkça anladım ki; Roma gerçekten de sokaklarında yaşanır. Son Roma seyahatimde evet çok gezdim, çok dolaştım... Yine tarihi yerlere girip çıktım, insanlığın ayak izlerinden yürüdüm. Ama asıl önemlisi benim kendi kendime yapacağım yürüyüşlerdi. Roma'nın en merkezi yerinde bulunan Hotel d'Inghilterra'da kaldım... 16. yüzyılda yapılmış bina 1800'lerin ortalarından itibaren otel olarak kullanılmaya başlamış. Odama yerleşip kapıya çıktığım andan itibaren en güzel sürpriziyle selamladı Roma beni... Sokak müzisyenleri... Birbirini kesen iki yolun başındaki müzisyen akordeonuyla şarkılarını sıralarken, önünden geçenler dans etmeye başlıyordu. Otelin hemen yan sokağında bulunan cafesine oturup, geleni geçeni izledim. Herkes bu kadar rahat, mutlu, tasasız görünebilir mi? Varsın bu bir aldatmaca olsun... Böylesi bile güzel...

SU HER ŞEYİ TEMİZE ÇEKER
Dedim ya aşk en çok Roma'ya yakışır diye... Evet, Paris de vardır, adı en çok aşkla birlikte anılan... Ama Paris kocamandır, sizi yorar... İnsanı mesafelidir... Roma'da ise hayat daha basit, daha sıcak gelir. İnsanı rengarenktir... Aşk Çeşmesi'nin etrafını dolduran kalabalığın arasına karıştığınızda o enerjiyi de hissedersiniz zaten... Keşke aşk ve onunla ilgili dilekler, dünyanın her yerinde bu kadar saf ve temiz olsa dersiniz... Ben şehrin bu enerjisini su kaynakları bakımından son derece zengin olmasına bağlarım. Su her şeyi temize çeker sanki. Düşünün ki, şehirde 400 küsur çeşme vardır ve her birinin suyunu rahatlıkla içebilir, elinizi yüzünüzü yıkayıp, yolunuza devam edersiniz. Köşede eski bir cafe vardır... Bakmayın eski olduğuna. Daha kıymetlidir. Müdavimleri her sabah önce orada kahvelerini içer sonra işlerine giderler. Ve dondurmacılar... Kuyruğa girip beklersiniz, kapının önündeki masalara oturmak için ekstra ücret istenmesini şaşkınlıkla karşılarsınız ama o tadı bir daha bulamazsınız. Evlere bakarsınız... Camlardan dışarı taşan hayatlara... Çamaşırlara, çiçeklere... En çok da çiçeklere... Dışarıya taşmış hayat bu kadar renkliyse, kimbilir içerisi nasıldır dersiniz?

HAYATA KARIŞMAK ÖNEMLİ
Benim seyahat anlayışım, alışveriş yapayım, üç beş de popüler yer göreyim değildir... Ben o hayatı solumayı, insanları izlemeyi severim... Benim gibiyseniz eğer, günün herhangi bir saatinde Piazza del Poppola meydanındaki şık kafe ve restoranlardan birine oturun ve hayatı izleyin.. Meydana giden caddelerden birinde yer alan Hotel de Russie ise şehrin en havalı adreslerinden... Şık avlusunda bir şeyler yiyip içerken ünlü birilerini görmeniz de olası. Ben oradayken Taylor Switt vardı örneğin. Ve kapının önünü, onu görmek için bekleyen yüzlerce genç doldurmuştu. Aşk Roma'ya yakışır dedim ya... Küçük butiklerin, kafelerin, restoranların yer aldığı caddelerde dolaşırken, yeni evlenmiş bir çifte rastladım... Muhtemelen nikahtan çıkmışlar. Yanlarında bir fotoğrafçı sürekli onları fotoğraflıyor. Bazen bir kapının önünde duruyorlar, bazen bir kafenin masasına ilişiyorlar. Ve çevrelerinde onları gülümseyerek izleyen, çoğu kez de durdurup mutluluk dileyen insanlar var... Aşka bundan güzel dekor olabilir mi? Düğünleri abartmayı ne kadar severiz değil mi, üstelik ardında bir dolu memnuniyetsiz bırakarak... O çift, o gün Roma'da kendilerini yaşamayı seçmişti. Ve aşklarını... Ve bu aşka Roma'dan daha güzel bir dekor olamazdı... Sonra bir motosiklete bindiler ve THE END... Mutlu son!!!

BU FİLMLERİ İZLEYEBİLİRSİNİZ
Roma'nın tarihini, insanını, kültürünü, sokaklarını, aşk öykülerini anlattığı filmlerden bir seçki:
Roma Tatili/Roman Holiday
Aşk Çeşmesi/When in Rome
Roma'ya Sevgilerle /To Rome with Love
Tatlı Hayat/La Dolce Vita
Muhteşem Güzellik/La Grande Bellezza
Bisiklet Hırsızları/Ladri Di Biciclette
Roma, Açık Şehir/Roma Citta Aperta

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA