Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Tarafsız bir Cumhurbaşkanı mı bekliyordunuz?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın TBMM'deki konuşmasından sonra "Yeni Cumhurbaşkanımız da, eski cumhurbaşkanlarımız kadar tarafsız" demek herhalde pek mümkün değildir. Bazı konularda hangi tarafı tuttuğunu öylesine açık ve seçik seslendirdi ki...
Konuşmasındaki bazı taraflı söylemleri hatırlayalım...
- TBMM'ye istikamet çizmek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerini tayin etmek, tenzil etmek için, sandık dışındaki her yol, her yöntem gayrimeşrudur.
Türkiye'de sandığın yolu, seçmek ve seçilmek isteyen herkes için açıktır.
"- Milletimiz mümeyyizdir, milletimizin, asla ve asla vasilere, velilere ihtiyacı yoktur. 'Millet bilmez, millet anlamaz, millet karar veremez', yaklaşımıyla, kendilerine, kendilerinden menkul vasi ve veli vazifesi yükleyenlerin dönemi, geri gelmemek üzere kapanmıştır."

Siyasete saygı
"- Siyaset, en az bu aziz millet kadar cesur ve yürekli olmalı, üzerindeki tüm baskıları, üzerindeki tüm vesayet mekanizmalarını mutlaka bertaraf etmelidir. Millete ve ülkeye ait her meselenin çözüm yeri TBMM'dir, çözüm aracı da siyasettir. Sorunlara, siyasetin dışında, Meclis'in dışında çözüm aramak, milli iradeye karşı apaçık bir hürmetsizliktir."
"- Elinde silahla cinayet işleyen şebekeleri öven ve destekleyen bir siyaset anlayışı, kendisini inkâr eden bir siyaset anlayışıdır. Ülkenin huzur ve güvenliği için canını ortaya koyan güvenlik güçlerine taş fırlatan bir siyaset anlayışı, aslında kendisini küçülten bir siyaset anlayışıdır." Demek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasiyi sandık yerine sokaklarda, kalkışmalarda arayanlara, güvenlik güçlerine taş atarak görüş açıklayanlara karşı olan taraftandır.

Çözüm sabotörleri
Hangi tarafta olduğunu kanıtlayan bazı diğer söylemlerini de hatırlayalım:
"- Çözüm sürecini sabote etmeye yönelik tahrik girişimleri ancak bu girişimlerin sahiplerine zarar verecektir. Çözüm sürecinin karşısında durmak akıntıya karşı kürek çekmektir. Akan kan bizim gençlerimizin kanıdır. Bu kanı durdurmak başta Meclis olmak üzere herkesin sorumluluğudur.
"- Paralel devlet yapılanması, kamu gücünü kullanarak meşru siyaseti tahrip etmek istemektedir. Paralel yapı tipik bir bürokratik vesayet girişimidir. Paralel yapı siyaseten mahkûm olmuştur.

Tribünden seyretmiyor
"- Son iki seçimde ortaya çıkan neticeye rağmen, ortalığa saçılan bütün delil, belge, hukuk ve ahlak dışı teşebbüslere rağmen, paralel yapıya oksijen sağlayacak tavırların içine girilmesi, siyasetimiz adına olduğu kadar, ulusal güvenliğimiz adına da kaygı duyulacak bir durumdur. Herkes bilmelidir ki ilkesi, kuralı, sınırı, ahlakı olmayan bir yapı, hiç kimseye fayda sağlamaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TBMM'deki konuşmasını dinlerken, herhalde sizler de "Görevi değişmiş olsa da Erdoğan değişmemiş" diye düşünmüşsünüzdür. Kısacası olayları tribünden seyreden, tarafsız görünmek için "Aman etliye sütlüye dokunmayayım" diyen bir Cumhurbaşkanı değil Erdoğan...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA