Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Köktencilik cumhuriyetçilik ile bağdaşır mı?

Dünyanın her ülkesinde siyasetin ve hayatın gerçeklerini yok sayan köktenciler vardır... Bunlar değişimi ve bugünü kabullenmeyi reddederler. Hayallerindeki bir geçmişte yaşamaya çalışırlar.
Bugünün Moskova'sında, Kızıl Meydan'da ellerinde Lenin resmi taşıyan eski komünistlerin gösteri yaptıklarına tanık olursunuz. Amerika'da "Hz. İsa zamanında elektrik mi vardı" diyerek elektriği, otomobili kullanmayı reddeden köktenci Protestan toplulukları var... İsrail'de "Yahudilerin devlet kurması günahtır" diyerek Suriye'ye casusluk eden yobaz Yahudilerin bulunduğunu bilmiyor musunuz?
Bunlara benzeyen "Köktenci Cumhuriyetçiler" bizde de yok mu?

Nerede o eski karpuzlar

Değişimi, köylülükten kentliliğe geçmiş olan Türkiye'yi, her alanda dünyaya açılmış olmayı, çoğulcu demokrasiyi, seçmenin iktidarları belirlediği bir modeli küçümseyen ve "Ah nerede o eski Cumhuriyet" diyerek yakınan köktenciler bizde de var... Bunların Cumhuriyet'in "Tek Partili" dönemini örnek gösterip, bu dönemin öğelerine özlemlerini seslendirmeleri, şaşırtıcı olsa da neticede evrensel benzer hastalıklı davranışların bizdeki yansımalarıdır...
İşin en garip yanı bunlar iletişim çağının dijital teknolojiye dayalı en son araçlarını kullanarak, tek sesli eski analog dünyaya duydukları özlemi seslendiriyorlar...

Dünya küçülüyor

500 yolcu taşıyan ilk Jumbo jetler 1970'lerin başında üretildi... Ve bu gelişme sonunda yılda 5 milyar kişinin uçaklarla yolculuk etmesine dayandı. Şu anda başınızı göklere doğru kaldırdığınızda her an bir milyon kişinin göklerdeki uçaklarda bulunduğunu, yer çekimini yok saydıklarını düşündünüz mü hiç?
Veya Türk Hava Yolları'nın değişik Alman kentlerine yaptığı seferlerin Lufthansa'dan daha fazla olması sizi hiç etkilemiyor mu? Köylü Türkiye'nin kağnıları mı, yoksa 60 milyon Türk'ün taşıt aracı olarak uçağı seçmesi mi sizi daha çok etkiliyor? 18 milyon motorlu aracın trafikte bulunması, otoyollar, kitlesel tüketim, varoşların merkezlere dönüşmesi, gecekondudan TOKİ konutlarına geçiş, "Anadolu Kaplanları"nın ihracat şampiyonu olmaları, zanaatkârın sanayiciye, esnafın tüccara dönüşmesi...

Acıklı davranışlar

Bırakalım somut gelişmeleri... Boğaz'a köprü yapmanın, denizaltından geçişlerin, otoyolların büyük olay oluşturmamasını... Devlet Ermeni Tehciri'nden ötürü tarihten özür diliyor... Yok sayılan Kürtler toplumsal ve siyasi gerçeği artık Yeni Türkiye'nin... Türk hukukunun üst normu artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihadı değil mi?
Yaşadığımız çağın ve gerçekleştirdiğimiz aşamaların, yaşatmayı başardığımız çoğulcu demokrasinin tadına varmak yerine "Eski Türkiye"ye dijital teknoloji aracılığı ile, trollerle ağıt yakmak gülünç ve acıklı bir çelişki değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA