Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Çocuklar kaba kuvveti nereden öğreniyor?

Her gün aldığım mailler arasında; "İstekleri yapılmazsa bana vuruyor," diye iki-beş yaş arası çocuklarından yakınan anne babalar var. Gazete manşetlerinde, mahkemelerde yaraladıkları ya da öldürdükleri kişiler için; "Benim istediğimi yapmadı," ya da "Tersini yaptı," diye kendini savunan ve şiddet göstermekte haklı olduğunu anlatan sanıklar var. Televizyon tartışma programlarında, dizilerde hatta magazin programı gibi eğlenceye yönelik yayınlarda kendi istediği gibi olmayan her şeye tepki gösteren, saldıran en azından bağıran insanlar var. Sokakta isteklerini iletmek için bağıran, saldıran, karşısındakinin isteğini yapması için çeşitli güç gösterilerine giren göstericiler ve onları durdurmak için başka türlü güç gösteren güvenlikçiler var. Okulda çocuklara ulaşamayıp bağıran, döven ve "Bunlar başka dilden anlamıyor," diyen öğretmenler var. Birbirlerine bağıran, hatta vuran, korkutan siyasetçiler var. İstemedikleri kişilere, meslektaşlarına hakaret eden, makam kavgası için şantaj yaparak tehdit eden akademisyenler var. "Beni seviyorsun," diyerek bunu kabul ettirmek için kaçıran, döven ve hatta öldüren delikanlılar var. "Hayır, beni seviyor," diye diğerinin saçlarını yolan kızlar var. İstemedikleri bürokratı yıldırmak için kendi güçleri yetmezse başkalarının gücünü, olmadı dedikodunun karanlık yönünü şiddet olarak kullanan memurlar var. "Ben de dayanamadım bağırdım, bir-iki de vurdum," diyen anne-babalar var. Ve bana "Bize vuruyor," diye henüz bebek çocuğundan yakınan, nasıl durduracağını bilmeyen ama en önemlisi; "İstediğini yaptırmak için vurmayı nereden öğrendi acaba?" diye soran ebeveynler var. Sahi nereden öğreniyor bu çocuklar her şeyi kaba kuvvetle istemeyi? Bağıranın, vuranın, dövenin, öldürenin, şantaj yapanın, arkadan kuyu kazanın güçlü ve haklı olduğunu nereden öğreniyorlar? Tüm bu gerçeklere bakarak hâlâ bu soruya yanıt vermekte zorlanıyoruz. Nereden öğrendiklerini yanıtlayamasam da, nasıl durdurulacaklarına ilişkin bilgi verebilirim. İsteklerini ebeveynlerine vurarak yerine getirtmeye çalışan çocuklar bunu başardıkça, güç gösteren erişkinler onlara 'kazananlar' olarak örnek gösterildikçe, isteklerine ulaşamasalar bile en azından ebeveynlerinin ya da toplumun ilgisini çekebildikçe dur diyebilmek zordur. Durdurmanın ilk adımı; "Hayır, bu şekilde davrandığın sürece seninle ilgilenmeyeceğim," demektir. Siz duygunuzu ve doğruyu ifade edebildiğiniz zaman ona da, isteklerini sağlıklı ifade etmeyi öğretebilirsiniz. İkinci öğretmeniz gereken ne kadar isterse istesin her istediğinin olmayacağıdır. İsteklerinin uygun, gerekli ve hak edilmiş olduğunu anlayarak büyümesi gerekir. Onu, o yaşta şiddet gösterdiğinde durdurmalısınız. Şiddetle, bağırarak, başkalarına zarar vererek sonuç alamayacağını o yaşta öğrenmezse, aynı davranışı farklı olsa da sürdüren erişkinler oluyorlar. Çalışmak, emek vermek, düşünmek, başkalarının haklarına ve isteklerine değer vermek yerine zorla, hileyle, dedikodu ya da şantajla başardıklarını sanan 'büyükler' oluyorlar.

ÇOCUĞUNUZA 'DUR' DEYİN
Küçük bir çocukken size vumaya çalıştığında acıtmadığı için veya size eğlenceli geldiği ya da durdurmadığınız için şiddet çocuk tarafından bir oyun, bir ilişki biçimi olarak algılanıyor. Gittikçe sınırlanma eşiği düşüyor daha çok şey isteyip daha çok şiddet göstererek yanlış yollar deniyor. Yaptığının iyi ve doğru bir şey olduğu inancı ile büyümeye devam ediyor. Eğer bu duruma engel olmazsanız ve isteklerini yaparsanız, çocuğun isteklerini yaptırtma yolunu belirliyorsunuz. Şiddetine şiddetle karşılık verirseniz güçlü olanın kazanacağı kanısını yerleştirerek. şiddet öğretiyorsunuz. Kısacası şimdi durduramazsanız, dur diyemezseniz onun geleceğini belirlemiş olacaksınız. Ve birgün başkaları dur demeye çalışacaklar. Asıl önemlisi, başkalarına zarar verseler de, sorun çıkarsalar da, becermiş görünseler de hep en çok zarar gören kendileri olacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA