Önceki gün kısa bir süreliğine, İzmir'in güzel ilçesi Bergama'daydım.
Bergama'ya, tam 76 yıldır süren Uluslararası Bergama Kermesi kapsamında düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere gitmiştim. Köklerim hala Bergama'da olduğu, çocukluk yıllarımın yaz aylarını Bergama'da geçirdiğim için; bu büyüleyici, muhteşem kente her adım attığımda, farklı bir huzur duygusuyla kucaklaşıyorum. Bergama'ya her gidişimde, sürprizlerle karşılaşıyorum. Bu kez, rahmetli, sevgili babamın sınıf arkadaşı olan, Bergama'nın 1970'li yıllarının unutulmaz belediye başkanı, eski milletvekili, usta politikacı, sevilen, sayılan iyi insan Ahmet Süter'i karşımda görmek, sohbet etmek, benim için çok güzel, sahici bir sürpriz oldu.
Çocukluğumuzun şölen sofrası gibi geçen kermes günlerini hatırlıyorum.

ÇALIŞKAN BAŞKAN
Bergama Kermesi'nin, hala etkin şekilde, niteliğini yükselterek, evrensel buluşmalar ile renklenerek sürüyor olması, çok sevindirici. Bergama'nın genç, sevilen, çalışkan Belediye Başkanı Mehmet Gönenç de, görevi sırasında kermesin kendisini yenileyerek, köklerinden kopmadan sürmesi konusunda çok ciddi çaba harcadı. Bergama Kermesi hem eski yılların, çocukluk anılarımızın lezzetini günümüze aynı sıcaklıkta aktarırken; halkın yoğun ilgi ve katılımı eşliğinde; sosyal, kültürel, ekonomik buluşmaları; evrensel noktaya taşıyarak sürüyor. Hem de çok renkli şekilde. Aslında Bergama'nın Kermes'i, insanlığın ilkçağdan günümüze dek farklı isimler altında gerçekleştirdiği toplu şenlikler zincirinin bir parçası, belki son halkalarından biri. Demeter, Baküs, Hıdrellez benzeri, 'hasat ve bereket' dileme, baharı karşılama, yazı paylaşma gibi, şenlikli günlerin, günümüzdeki en nitelikli temsilcisi kermes. Aslında Bergama Kermesi, 13 Nisan 1934 yılında Bergama'yı ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisiyle başlamış. Gazi Mustafa Kemal, Bergama'yı gezdikten sonra, Asklepion çıkışında, dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa'ya ve yanındakilere hitaben şunları söylemiş:
"Efendiler, şu an içinde bulunduğumuz bu yer, dünyada eşi bulunmaz asarı atikaya sahip bir yurt köşemizdir. Fakat tanınmamak, duyulmamak, görülmemek ve unutulmuşluğu ile tarihin karanlığına saplanıp kalmış. Böyle olmaz, burasının dahilde ve hariçte kendini tanıtması lazımdır. Bu müstesna yurt köşemizin insanları, bir panayır, bir şenlik yaparak kendine tanıtma gayreti vermeli."
İşte uygarlıkların beşiği konumundaki Bergama'da Kermes'in hikayesi, o işaret sonrası 22 Mayıs 1937 yılında başlamış, günümüze kadar herkesin katkısıyla evrensel bir noktaya ulaşmış.
Bergama'nın hikayesi ise yazmakla bitmez.

İLKLERİN KENTİ
Tarihin içinden gelen, adeta bir açık hava müzesi özelliği taşıyan, kültürel açıdan öne çıkan, turizm kenti Bergama; sahip olduğu tüm değerleriyle; çocuklarımıza emanet edeceğimiz insanlığın en değerli hazinelerinden biri. İlk yerleşimlerin MÖ 7. ve 6. yüzyıla kadar uzandığı Bergama, günümüze dek çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış, bugünkü çizgisine ulaşmış. Bergama, aynı zamanda sağlık başta olmak üzere, birçok alanda ilklerin kenti.
UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'ne girmeye yönelik emin adımlarla ilerleyen Bergama, eminim bunu başarırsa, turizm pastasından alacağı evrensel pay, hayal edilemeyecek bir düzeye ulaşacak, kent çok daha güzelleşecek, dünya çapında hak ettiği noktaya ulaşacaktır. Z
aten kentin daha ileriye doğru değişimi ve gelişimi konusunda, başarılı Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in attığı olumlu adımlar ve çalışmaları, Bergama'nın önünü açacak nitelikte.
Dün kentten ayrılırken, Bergama Belediyesi'nin heykeltıraş değerli Ekin Erman'a yaptırdığı, Bergamalı Galenos heykeline baktım. Gerçekten çok güzel bir heykel olmuş. Bergama doğumlu Galenos (İ.S 133'ler) döneminin en ünlü hekim, cerrah ve filozofu. Galenos özellikle 'eczacılığın babası' sayılıyor. Kanımca EXPO 2020'yi düzenlemeye 'sağlık' temasıyla aday olan İzmir'in, bu süreçte Bergama'nın sağlık tarihindeki bu önemini, değerini, çok iyi kullanması gerekiyor.