Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Hayat notları: 'Mektup' sırrı

Aktüel dergilerimizde ya da köşelerde, ne zaman 'aşk' üzerine ahkam kesen bir makale okusam; kurumuş, tozlanan sözcüklerin arasında; o çok bilmiş aşk tarifleri, hep rahatsız etmiştir beni. Biraz yapmacık, biraz zorlama gelmiştir, tüm tarifler ve bu aşk analizleri. Böyle yazıları okuyunca, aklıma "Portekiz Mektupları" gelir.
Kanımca aşk üzerine yazılmış en güzel satırlardır. Yaşanmış ve aşk imbiğinden süzülerek geçmiş, insan aklı dışına taşmış, sadece duygu aleminin satırları. Bu satırları da bir kadın yazmıştır. Her ne kadar edebiyat tarihinde, bu satırların bir erkek tarafından yazıldığı dönem dönem öne sürülse de, mektuplar kadın duyarlılığının unutulmaz bir aşk zirvesidir.

***

İlk görüşte aşık olduğu ve terk edildiği adama yazdığı 5 mektuptan birinde, "Mutsuzluğum için teşekkür ederim" diyebilen; yazıldığı 17. yüzyıldan günümüze dek, milyonlarca insanın okuduğu satırların, Portekizli Rahibe Mariana'ya ait olduğu öne sürülür.
Hikaye özetle şudur:
Portekiz'e bir Fransız soylusu ya da bir subay görevli gider. Kısa süre orada yaşar.
Tarih, 1600'lü yılların ikinci yarısı. Tabular yıkılarak, bir karşılaşma anında Fransız soylusu ile rahibe arasında, etkileyici aşk doğar. Fransız soylusu 'havai' adamın tekidir. Esas aşık olan Mariana'dır. Soylu, bir süre sonra Portekiz'i terk eder, Mariana ise kendisini acı uçurumunun kıyısına sürükleyen aşk duygusu ile baş başa kalır. Ardından Fransa'daki bir adrese, aralıklarla 5 aşk mektubu yazar.
***

Bu mektuplar gönderildiği tarih üzerinden bir süre geçtikten sonra, Fransa'da biri tarafından kasada bulunur. Portekizce'den Fransızca'ya çevrilir.
1600'lü yılların sonlarına doğru, ilk kez Barbin tarafından Lesttres portugaises traduites en français (Fransızcaya Çevrilmiş Portekiz Mektupları) adıyla yayınlanır.
Mektuplar gerçek midir? Sahibine ulaşmış mıdır? Bu, edebiyat tarihinde, yıllarca tartışılan bir konu olur; hatta Jean-Jacques Rousseau, mektupların yayınlanmasının üzerinden yüz yıl sonra, bu mektupların bir erkek tarafından yazılmış olabileceğini öne sürer.
Sonuçta mektuplar, tam bir aşk manifestosu olur. Bu arada mektupları, 17. yüzyılda Portekizli rahibenin, Vikont de Chamilly adında bir soyluya yazdığı, aynı mektupların Fransızca'ya çevirisinin ise Vikont de Guilleragues tarafından yapıldığı iddiası öne çıkar.
***

Bu çalkantılı 'mektup' tartışmaları sürerken, bir vaftiz belgesinden, rahibe Mariana'nın 1640 yılında Portekiz'de doğduğu, minnacık bir kız iken manastıra alındığı, 1723 yılında da öldüğü öğrenilir. Ama kitaba duyulan büyük ilgi de, günümüze kadar hep sürer. Hele ki Almanya'nın büyük lirik şairi Ranier Maria Rilke'nin, 1907 yılında kitabı Almanca'ya çevirmesiyle, Portekiz Mektupları'nın ünü, bütün dünyada iktidar olur. Peki mektupları Fransızca'ya çevirdiği, hatta aynı kitabın 'gizli erkek yazarı' olduğu öne sürülen Guilleragues kimdir?
İşte o da ilginç bir karakterdir.
Fransa'nın ünlü ailelerinden birinin oğlu olarak 1628 yılında Bordeuax'ta doğmuştur.
Bir Fransız soylusudur. Chansonlar yazmıştır.
Dönemin Paris'inin eğlence salonlarının gözdesidir.
***

En dikkat çekici olanı ise Guilleragues'in hayatının son döneminin, İstanbul'a bağlanmasıdır.
Vikont Guilleragues, 1677 yılında Kral XIV. Louis'nin elçisi olarak İstanbul'a gelmiş, Beyoğlu'nda yaşamış, başarılı bir diplomatik hayatı olmuştur. 1685 yılında İstanbul'da ölen kontun, kentten yazdığı mektuplar ise "İstanbul Mektupları" adıyla kitaplaşmıştır. Gelelim yazının sonuna; bütün bunlar bir kenara, bir kadının yazdığına inandığım o mektuplara.
Mariana'nın kalbinden taşan büyük ve soylu bir aşkın, karşılıksız kalmasının dev acısının, tarihe dip not düşülmüş, sessiz çığlığıdır o mektuplar. Bir mektubunda "Onurumu yitirdim, ana babamın öfkesine, bu ülkedeki rahibelere uygulanan korkunç yasaların acımasızlığına, ama hepsinden daha korkuncu, sizin nankörlüğünüze hedef oldum. Yine de pişmanlığımın içten olmadığını hissediyorum. Aşkınız uğruna çok daha büyük tehlikelere atılmak isterdim bütün kalbimle; yaşamımı ve onurumu tehlikeye attığım için de ölümcül bir zevk duyuyorum" diyen Rahibe Mariana'nın tüm satırları, günümüzün 'boyalı aşk tabelacılarına' inat, insanlık sayfalarında 'mühürlü bir define sandığı' gibi, çoktan yerini almıştır. Not: Portekiz Mektupları'nı Türkçe'ye yıllar önce ilk kez değerli gazeteci Ayşen Gür çevirmişti, hatırlatalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA