Özellikle Suriye'de iç savaş çıktığı günden bu yana Türkiye'ye karşı uluslararası bir "Kumpas" kuruluyor. O da Türkiye'yi "Teröre destek veren ülkeler" listesine sokmak.
Paris'teki Charlie Hedbo karikatür dergisine yönelik terör saldırısı ardından da bu yöndeki çabalar gözle görülür şekilde arttı. CHP'li bir vekil de utanmadan bu saldırıyla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'nı ilişkilendiren tweetler attı.
***
Ulusalcı, Batıcı, laikçi ve Kemalist olduğunu iddia edenler yıllardır AK Parti iktidarını yurtdışındaki dostlarına "İslamcı" ve "Terör destekçisi" diye jurnalliyor zaten.
Asıl utanç verici ve alçakça olanı, yıllarca kendini "Dini bir cemaat" olarak gösteren bir grubun da bu kervana katılması. Her tweetlerini, her yazılarını, her pankartlarını İngilizce ve ülkelerini yabancıya şikayet aşkıyla yazıyorlar.
Hatta en son Halit Meşal'in Türkiye ziyareti bahane edilerek ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsüne "Türkiye terörü destekleyen ülkeler listesine girer mi?" sorusunu bile yöneltti paralelin gazetecisi
Paris'teki katliamın üstüne Türkiye'de hükümetin ve İslamcıların kutlama yaptığı yalanını bile İngilizce "dış güçlere" servis ettiler. Cemaat'in İngilizce gazetesinin yazarları, Peygamber Efendimizle ilgili tepki çeken karikatürleri köşesinde yayınlayan Türk medyasındaki yazar arkadaşlarına açıkça "destek" sundu.
***
Geçen hafta, Paris saldırısını AK Parti'ye saldırma aracı haline getirenlerin kullandığı ikinci araç ise Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki karşılama töreni oldu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın, tarihteki Türk devletlerinin askeri kıyafetlerini temsil eden üniformalarla resmi karşılama töreni yapmasını da "jurnal" malzemesi yaptılar.
İngiltere, Fransa, Yunanistan, İspanya gibi ülkelerde halen Ortaçağ dönemine ait kostümler hem askeri törenlerde hem de mahkemelerde kullanılıyor. Türkiye'nin ise böyle bir resmi tören ritüeli geleneği maalesef yok.
İmparatorluk geçmişine sahip Türkiye'nin de tarihiyle köprü kurmak adına çok geç kalınmış olsa da böylesi sembolik bir adım atması niye rahatsız eder ki? Türkiye'yi Batı'ya şikâyet edenleri, Batılı ülkelerin, insanlık tarihinin en karanlık dönemi olan Ortaçağ'ı halen yaşatmak istemesi, törenlerle güncellemesi rahatsız etmiyor.
***
Aynı şekilde terör eylemleri ile İslam'ı yan yana görenleri, alev topuna dönmüş İslam coğrafyası da ilgilendirmiyor. Batı'daki İslam algısının "Tüm Müslümanlar teröristtir" şeklinde olduğunu ve tüm Müslümanların sürekli "Özür dileme" pozisyonunda olduğunu söylüyorlar.
Sadece son 40 yıla bakalım.
Önce Ruslar sonra da ABD Afganistan'ı işgal etti. Sonra ABD öncülüğünde Batılı koalisyon Irak'a saldırdı. Bu ülkelerde çoğu sivil milyonlarca insan katledildi.
***
Bir de tersinden bakalım. Ya Batı'nın, Doğu ülkelerindeki algısı nasıl acaba?
Mesela "Doğulu koalisyon güçleri", İngiltere, Fransa, İspanya, Almanya, İtalya gibi ülkeleri işgal edip milyonlarca insanı katletse, on binlercesini işkenceden geçirseydi ne olurdu?
İnsanlığı, vicdanı, barışı yorumlarken bile Batılı pencereden bakıp, kendi ülkesini Batı'ya karşı aşağılayanları tarih de millet de affetmeyecek.
