Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

Babam

Dünyanın kabuk değiştirdiği bir dönem yaşıyoruz. Eski siyaset yapma biçimleri anlamsız kalıyor. Siyasetçiler gündemden düşüyor. Eski egemen güçler, yeni yükselen ülkeler ile bir denge oluşturmakta zorlanıyor.
Geçmişin alışkanlıklarından sıyrılmak insanlar için ne kadar zor olsa da, yeni oluşan dünya bunu gerekli kılıyor.
Fransa seçimleri, Yunanistan'da kurulan hükümet, Mısır ve Suriye'de gelişmeler, bu hafta ele almak istediğim başlıca konulardı. Özellikle bu satırlarda sıklıkla ele aldığım Fransa politikası, öngörülen biçimde yeni bir lider ve onu destekleyecek bir parlamentoyu başa getirdi.
Mısır demokrasi yolunda daha çok mücadele verecek, Suriye'de katliam sürüyor, ancak muhalefet sinmiyor.
Yunanistan ise, yeni bir hükümeti eski siyasetçilerle kurdu, reformlar konusunda henüz durumun vahameti tam anlaşılamamış gibi görünüyor, komşularımız çok daha uzun süre zorlanacaklar.
Ne var ki, bu önemli gelişmelerin hiçbirinin beni etkilemediği bir olayla karşı karşıya kaldım. Hayatta tanıdığım en iyi hukukçulardan birini, son derece zarif ve sevgi dolu bir insanı, hiç beklenmedik bir anda kaybettim.
Babam Uğur Gümüştekin aramızda değil artık ve içimde onun yarattığı boşluk giderek büyüyor, her şeyi anlamsız hale getiriyor. Bu yazıyı yazarken çok zorlandım, ancak eğer yazmasaydım, onun bana hafif serzenişte bulunacağını biliyordum.
İnsan hayatının vazgeçilmezliğini, kaybolan her yaşamda bir dünyanın yok olduğunu bilirdim, ama bunu yaşamanın ne denli güç olduğunu kimseyle paylaşabileceğimi sanmıyorum.
Yaşamımın en zarif, sevgi ve anlayış dolu, daima bana ve tüm çevresine mutluluk vermiş kişisi artık yok. Bu yazı ona adanmış bir yazıdır. Ona özlemim hiçbir zaman dinmeyecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA