Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Yeni sezon için dizi önerileri

Çok şanslı bir yazarım. Çünkü okurlarım aktif olarak bu köşenin çözüm ortağı gibi çalışıp, katkı sağlıyorlar. İşte değerli dostum ve okurum Ali Uygur'un dizilerle ilgili sezon değerlendirmesi ve yeni sezon önerileri:
"Yüksel bey, sezon finali yapan seyrettiğim dizi filmler ve bundan sonraya dair eleştiri ve yorumlarım şöyle:
Alparslan Büyük Selçuklu: Final yapması gerekirdi. Selçuklu tarihi bizim fazla ilgimizi çekmiyor. En çok hatırladığımız Selçuklu ve Bizans arasındaki, Türklere Anadolu kapılarını açan, Türk tarihinin en büyük zaferlerinden olan Malazgirt Savaşı. Ben Bu Cihana Sığmazam: Kesinlikle devam etmeli, daha anlatacak çok hikaye var. Firuze'nin (Pelin Akil) diziden ayrılması iyi oldu. Zaten diziye uyum sağlamamıştı. Yalnız Cezayir ve adamları biraz daha devlete yaslanmalı. Tatavlalı'nın (Engin Benli) öldürülüp diziden ayrılması hiç şık olmadı. Diziye farklı bir renk veriyordu. Hele öldürülmesindeki vahşet adeta mide bulandırdı
Kuruluş Osman: Bir sezon daha devam edebilir. Ama Osmanlı tarihini anlatan diziler hep padişah ve hanedan etrafında geçiyor. Bizim tarihimizde ele alınacak çok kahramanlar var. (Battal Gazi, Malkoçoğlu, Kara Murat gibi) Yeni bir yorum ve anlayışla bu kahramanlar ele alınabilir.
Aldatmak: Final yapabilirdi. Dizi arapsaçına döndü. Keşke bitseydi, onun yerine Üvey Anne dizisi koyulsaydı. Kutsi'yi seyretmek için bile izlenirdi.
Gönül Dağı: Şüphesiz ekranların en güzel dizisi ama bu sezon da oynayıp, Selma (Melis Sevinç) ile Taner'in (Berk Atan) vuslatının gerçekleşmesi gerekli. Dizi zirvedeyken sona ermeli.
Kardeşlerim: İyi gidiyor, birkaç sezon daha sürebilir. Fakat artık gençler üniversiteli olmalı. Hal ve hareketleri lise gençliğine yakışmıyor.
Teşkilat: Dizi nasıl devam edecek bilemiyorum. Zehra'nın (Deniz Baysal Yurtçu) yeri nasıl doldurulacak merak ediyorum. Teşkilat bu haliyle artık seyredilmez. Dizi hem konu hem de oyuncular olarak yeniden yorumlanmalı. Tabii Zehra hariç, o devam etmeli.
Aslında bu eleştirileri önceden yapmam lazımdı ama bundan sonrası da senaristler için faydalı olabilir. Saygılarımla..."

Ahiretteki Yalancı Yarim
Köşemizin dostu, yüreği her daim Barış Akarsu sevgisiyle dolu kardeşim Maral, ilginç bir tespitte bulunmuş:
"Merhaba Yüksel abi, Barış'la ilgili olarak seneye yine rahatsız ederim demiştim ama Yalancı Yarim'in Hacer annesi, yani Tanju Tunçel hanımefendinin vefatı dolayısıyla yazıyorum. Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın inşallah.
Önce Barış kardeşim, sonra Suna Pekuysal, Bülent Kayabaş, Yalçın Menteş ve şimdi de Tanju Tunçel... Hepsi nur içinde yatsınlar. Sanırım Yalancı Yarim'in yeni bölümleri ahirette çekilmeye başlayacak. Selamlar..."

Çizgi roman kültürü
Köşemizin en aktif okurlarından, sevgili dostum Muharrem Akduman bu kez de ilginç bir izlenim aktarmış:
"Yüksel'ciğim, çarşıda bir kafede arkadaşlarla sohbet ederken televizyonda Nevada'dan bahsedildiğinde yan masada oturan iki yaşlıdan biri 'Çok güzel bir yer, biliyorum' dedi. Bizim arkadaşlardan biri atıldı: 'Gittiniz mi oraya?' 'Hayır' dedi adam. Bizimki üsteledi: 'Peki nereden biliyorsunuz?' Cevap: Tom Miks'ten..."
YAZAR NOTU: Hiç şaşırmadım. Zira bizim nesil, ilk tarih ve coğrafya bilgilerini çizgi romanlardan almıştı. Ontario'da göller bulunduğunu ve şapkaların kunduz derisinden yapıldığını Kaptan Swing öğretmişti mesela. Amerika'yı istila eden İngilizlerin "Kırmızı Urbalı" olduğunu da Tom Braks'tan öğrenmiştik. Bir insanın gerektiğinde 10 kaplan gücünde olabileceğini Kızıl Maske belletmişti. Yalnız kovboyların ise akşamüzeri atlarını gün batımına doğru sürdüklerini Red Kit ezberletmişti hepimize... Hey gidi günler...

Gaf'let kürsüsü
Show Haber muhabiri, Haliç Metro Köprüsü'nde 20 metreden suya atlayan gence sordu: "Tehlikeli değil mi?" Genç yanıtladı: "Bir şey olmaz abi, yakında hastane var."

Zap'tiye
Bugünkü Zap'tiyemiz değerli okurum Halil Doğan'dan geliyor: Son yirmi yıllık dönemde muhalefetin topluma tek katkısı şu oldu: Eskiden Halk Edebiyatı ve Divan Edebiyatı olarak iki ana edebiyat dalımız vardı. Muhalefet sayesinde bunlara Soğan Edebiyatı da eklendi.



Ne demiş?
Kurban olurum Anadolu insanının yaratıcılığına...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA