Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

‘İyi masayı çok para harcayana veriyoruz’ demek büyük kabalık

Bu haftanın en çok konuşulan olayı Çeşme'de 'Sişmanlar plaja alınmıyor' konulu sürreal haber çalışmasıydı. 'Tombul oldukları için plaja alınmadılar' başlığı, özellikle 2023 yaz sezonunda habercilik değil utanç örneği olarak tarihe geçti. Bir sosyal medya kullanıcısının isyan videosuyla başladı her şey. Rezervasyonu olan genç kadınlar 'kilolu' oldukları için İzmir Çeşme'de bir plaja alınmadıklarını iddia ediyor.



Güler misin, ağlar mısın? Hangi beach girişinde vücut yağ oranı ölçülüyor, onay alanlar geçiyor, alamayanlar içeri alınmıyor? Bakın Çeşme'de varmış, zayıfsan yüzebiliyormuşsun. Hangisi mantıklı geliyor bu söylediklerimin, hangi mekan böyle bir hata yapar? Yapmaz, yapamaz. Konuyu araştırdım, içeride mevcut kişi sayısı kapasitesinin bile üzerinde olduğu için içeri insan alınmıyormuş. Başka birçok kilolu insan ise "Biz bu beach'te yüzüyoruz, yok böyle bir uygulama" diye yalanladı kızları. Hatta bu konuya en güzel cevabı sosyal medya fenomeni Meriç Keskin vermiş; "Sevgilim Kemal de şişman ama hep burada" diye. Peki şişmanlar üzerinden drama yaratmaya çalışmak niye? Obez bir arkadaşımı daha arıyorum, "Hiç başına böyle bir şey geldi mi?" diye, "Hayır" diyor, ama epey gülüyor. "Ne oldu, neden gülüyorsun?" diye soruyorum. "Sen bilmezsin şişmanlık psikolojisini, herkes sana bakıyor sanırsın, giremediğin kıyafetler gibi görürsün mekanları da, 'Beni istemiyorlar mı acaba?' diye düşünürsün" dedi. Sanırım bu sözler, 'şişmanlar plaja alınmıyor' yalan haberini okuyanlar için açıklayıcı olmuştur.




REZERVASYONA BAKMIYORUZ
Bodrum'da da çok konuşulacak benzer bir olay yaşandı bu hafta ama bu yalan değil gerçek, sadece uyarmak isterim. Popüler bir mekana 2 ay öncesinden rezervasyon yaptıran bir kişi, mekana gittiğinde kötü bir masa verildiğini görünce "Nasıl olur ben 2 ay önce aradım, en iyi masa olması gerekir" diyor. Mekanın müdürü ise "Biz harcama potansiyeline göre yer veriyoruz, rezervasyon zamanına göre değil" diyor. Yani özetle 'Siz harcayamazsınız, tipinizden çok belli, o yüzden kötü masaya oturacaksınız' diyor. Berbat bir özgüvenle, berbat bir işletme örneği. Adamına göre masa verildiğini birçok kez duymuştum da bu biraz fazla sanki... Mekanlar biraz olsun zarafeti, doğru açıklama yapmayı ne zaman öğrenecekler merak ediyorum.



YANAN AĞAÇLAR DİLEK AĞACI OLDU
2022 yılında Ege bölgesinde çıkan talihsiz orman yangınlarının yaşattığı kötü anıları unutmak ve yerine güzel dilekler koymak adına Kaplankaya Su Sporları ve peyzaj ekibi harika örnek bir şey yapmış. Yanan 2 ağacı plaj içerisinde güzel dilekler ağacına döndürmüşler. Bir tanesi su sporları sahasının yanında karada yer alıyor, bir tanesi ise sahilin yüzme hattı içerisinde, denizin altında. Tüm ziyaretçiler güzel dileklerini denizin içindeki bu yanan ağaca sürdürülebilir seramik ya da cam boncuklarla yerleştiriyorlar.



SİZ DE OPAKAROFİL
OLABİLİRSİNİZ
BATAN güneşin ışık oyunlarından büyülendiyseniz, siz de opakarofil olabilirsiniz. Bir opakarofil, gün batımında güzelliği bulan, gün yerini geceye bırakırken gökyüzünde dans eden değişen renk tonlarından büyülenen kişidir. Opakarofil olduğumu bilmeden her gün aynı saatte aynı güzelliği görmek için telaş yapıyorum ben de. Latince bir kelime olan 'opacare', gün ve gece arasındaki geçişi simgeleyen gün batımı veya alacakaranlık anlamına gelir. İkinci bölüm 'phile' ise derin, kalıcı bir sevgiyi temsil eden bir kelime. Birlikte, günün kararmasına ve alacakaranlığın başlangıcına duyulan sevgiyi zarif bir şekilde özetleyen bir kelime yaratmışlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA