Her ne kadar bu satırları Bodrum'da yazıyor ve parmak arası terliklerimle Yalıkavak'ta salınıyor olsam da aklım hâlâ İstanbul'da... 'Bodrum'a yerleşmek için biraz erken mi?' diye düşünürken, bir yandan da bu sakinliğin tadını çıkarıyorum sevgili okurlarım... Ancak hâlâ bu yaz nerede eğlenip coşacağız, nerede güneşleneceğiz diye keşfe çıkamadım. Bugünlerde Bodrum'da fonda halen inşaat sesleri var. Güneşlenmek için en sessiz koya gitsen bile, inşaat makineleriyle sırt sırta takılıyorsun. 'Jandarma imdaaaat!' diye çığlık atasım var. Birkaç hafta içindeyse yüksek müzik sesinden şikayetçi olacağım kesin...
Ne kadar zor bir işmiş yazlık ev açmak... Hep söylerlerdi de inanmazdım. Eve adım atar atmaz kendinle baş başa kalıyorsun; suyun, yemeğin, deterjanın yok. Evi her şeyiyle en baştan donatman gerekiyor. Marketten poşet poşet alışveriş yapıp onları taşıyorsun mecburen. Ardından yeni yatağa alışma süreci başlıyor; aman bele dikkat!
Bunların yanı sıra spor rutinim de bozuldu tabii... Ne adam akıllı bir salon var, ne de eğitmen... Ah ah mahallemdeki pilates eğitmenimi, yaşam koçlarımı mumla arıyorum... Ben de tabana kuvvet deyip içimdeki Şeyda Coşkun'u çıkarayım ve sahilde yürüyüş yapayım bari.
Peki ben bunlara hayıflanırken, etrafımda neler oluyor, neler konuşuluyor? İşte Bodrum'dan mevzular:
Çevremdeki herkes, 'Bodrum'a ayak basmadan önce kültür denizine yelken açmalısın ve bohem bir tatil yapmalısın' diyor. Mayıs ayında Conde Nast Traveller dergisine kapak olan, Faralya'daki Perdue Hotel, Fethiye bölgesinin en çok konuşulan adresi. Instagram'nda cool tatil fotoğrafları paylaşmak isteyenler de, romantizm ve huzur arayanlar da oraya gidiyor. Ne yalan söyleyeyim, biraz kıskandım ve birkaç günlüğüne gitsem mi diye düşünmeye başladım. Hani bazı fotoğraf kareleri vardır, orada olmak istersin. En iyi butik otel ödülünü alan Perdue de, çadır/oda konseptiyle aklımı çeldi işte. En iyisi oraya gitmeden önce bir sevgili yapayım ben...
Kinoa ve chia tohumuyla tanışmayan kalmamıştır artık herhalde. Bu ikiliye, uzun süredir birçok restoranın mönüsünde rastlıyoruz. Hayatı kalori hesabıyla geçen benim gibilerin olmazsa olmazları. Şimdi sizi yeni nesil kinoa ile tanıştıracağım; adı teff. Bugüne kadar duymamış olabilirsiniz ama geç kalmış sayılmazsınız. Gwyneth Paltrow ve Victoria Beckham'ın son keşfi olan bu bitki, Kuzey Etiyopya'da yetişiyor. Yılda bir kez ekilen, çok ufak taneli bir bitki. Beyaz, kırmızı ve kahverengi olarak üç çeşidi var. Dünyadaki en küçük tahıl tanesi olarak biliniyor. Vejetaryenlerin protein destekçisi, lif açısından zengin, kalsiyum ve protein deposu... Hemen teff unuyla ekmeğinizi mayalayın gençler...