Siyaset bilimci ve çağımızın önemli siyasal iletişimcilerinden Dennis Kavanagh, 'Seçim Kampanyaları' kitabının bir bölümünde şöyle diyor: "Planları, projeleri ve verdiği güven elbet etkilidir ama bir politikacıyı halka yaklaştıran şey, onların hayatının ne kadar içinde olduğudur. Onlarla aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağladığını düşündürebilen politikacının başka da bir şeye ihtiyacı yoktur."

ŞAŞIRTAN JESTLER
Kim ne derse desin, Recep Tayyip Erdoğan, bu topraklarda, halka en fazla dokunabilen politikacı. O yüzden de bütün genel geçer kuralların tersine, her seçimde oy oranlarını daha da yükseltebiliyor. İster kendi enerjisi ve gözlemi deyin, isterseniz etrafındaki iletişim danışmanlarının başarısı deyin; başbakan hiç beklenmeyen anlarda toplumu şaşırtacak jestler yapıyor.
Hafta sonu Kanal 24'de Hakan Çelik'in sunduğu 'Haftasonu Moderatörü' programına reklam arasında bağlanması; programın sahibini ve konuğu Serkan Çağrı'yı onore etmesi, bunun en son örneğiydi.
Yayından sonra hem Hakan Çelik'le hem Serkan Çağrı'yla konuştum. Başbakan telefonu kapatırken, programı 10 dakika daha izleyebileceğini, bir toplantı için çıkması gerektiğini söylemiş. Serkan da bunun üzerine en sevdiği parçalardan biri olan 'Nazende'yi başbakan için çalmış.
Bir detay gibi görünüyor ama çok önemli. Bu kadar yoğun bir gündem içinde, pazar sabahı ekran başına kurularak müziğin ve sohbetin tadına varan, eline telefonu alıp istek şarkı yapan bir başbakan, Dennis Kavanagh'ın dediği gibi, halka yakın geliyor.
İşte bu yüzden halkın 'teveccühlerine' de çok şaşırmamak gerekiyor...