Hayatı boyunca bir hayvanın başını okşamamış, yanına yaklaşan her kediye köpeğe "Ayyy pis, git, hoşt, kışt" deyip ağzını, yüzünü buruşturmuş, bir kedinin, köpeğin, kuşun önüne bugüne kadar bir kap su, bir lokma ekmek koymamış olanlar; bu haberden de, bu yazıdan da hiçbir şey anlamayacaklar.
O yüzden vakit kaybetmeden diğer sayfaya geçsinler.
Abant Tabiat Parkı yolu üzerinde restoran işleten Sedat Abak, gözünde iltihaplanma olan sekiz aylık 'Canecorse' cinsi Ozy isimli köpeğini veterinere götürmüş.
Veteriner, iltihabın alınabilmesi için köpeği anestezi ile uyutması gerektiğini söylemiş, dediğini de yapmış.
Ve ne yazık ki Ozy bir daha uyanamamış.
Köpeğinin 'basit bir operasyon'dan sağ çıkamadığını öğrenen sahibi; kliniği birbirine katmış, önce veterinere saldırmış, ardından oturmuş ölmüş köpeğinin başını okşaya okşaya ağlamış."O bizim ailenin üyesiydi" diyerek...
Ardından ölü hayvanını sırtladığı gibi yine ağlaya ağlaya gitmiş.

İNSANDAN FARKI YOK!
İşte hayvansevmezlerin bir türlü anlamak istemediği, bizleri küçümsediği, alay ettiği yer burası.
Evimizde beraber yaşadığımız o hayvanların bize göre insanlardan hiçbir farkı olmadığını düşünmek güçlerine gidiyor sanırım.
Ama gerçekten öyle.
Köpeklerimi de, kedilerimi de bazı akrabalarımdan, bazı arkadaşlarımdan daha çok sevdim ve seviyorum ben. Şu anda sokakta baktıklarım hariç evde tek bir kedim var, o da Cacık Hanım.
Burnunun bir ton renk değiştirmesini bile fark eder, "Ateşi mi çıktı bunun?" diye deli gibi endişelenir, çaresine bakarım. Evet, o benim evladım; var mı diyeceğiniz?
Benim için bu kadar değerli bir varlığı gidip de derme çatma, bir sözde kliniğe teslim edemem doğrusu.
İnsanların bu noktada seçici olması lazım.
Bazen öyle yerlerde öyle veteriner kliniklerine rastlıyorum ki, korku filmi seti gibi!
Adamın tipinde hayır yok bir kere. Bir masa, bir sandalye, üç-dört tane de kedi, köpek maması serpiştirdiği 6 metrekarelik yerin önüne klinik levhası asmış.
Şimdi gidip bu insana, o çok değerli hayvanınızı teslim eder misiniz?
Etmemelisiniz.
Türkiye'de veterinerlik fakültesinden her mezun olan hemen klinik açıp operasyon falan yapabiliyor.
Yapmamalı!

ASIL KENDİSİ PATATES
Hatta büyükbaş hayvanla ev hayvanlarının uzmanlığı ayrı olmalı.
Herkes operasyona girmemeli.
Anesteziye de keza.
Yani aynı insan doktorları gibi hayvan doktorları da belli konularda uzmanlaşmalı.
Geçen gün Twitter'da bir kedi sahibi isyan ediyordu.
İshal ve kusmadan muzdarip yavru kedisini veterinere götürmüş ve "Patates haşlaması yedirin, az su içirin; geçer" yanıtını alıp evine gönderilmiş!
Bunu söyleyen veterinerin bizzat kendisi patates!
Ben de yıllarımı paylaştığım hayvanlarımı kaybettim. Acısının nasıl ciğer yaktığını, yas sürecinin nasıl ağır olduğunu çok iyi bilirim.
Bu yüzden de veteriner hekim seçerken, kendimi emanet edeceğim doktor kadar özen gösteririm.
Siz de öyle yapın; ufak bir rahatsızlıkla teslim ettiğiniz 'arkadaşınızın' ölüsünü, böyle sırtınızda taşıyıp kös kös evinize yollanmayın.