Türkiye'nin kaynakları bitmek tükenmek bilmez. Özellikle de konu hayal gücüyse, çok uzaklara gitmeye gerek yok. Yeni nesle hayal gücünü nasıl sınırsız kullanabilecekleri konusunda yol gösterebilecek kurumlar gerekiyor. Ben de geçtiğimiz gün bu kurumlardan biri olan, Teşvikiye Caddesi'ndeki İstanbul Moda Akademisi'ni (IMA) ziyaret ettim, yöneticileriyle görüştüm.

HERKESE AÇIK KÜTÜPHANE
IMA'nın yöneticisi Eda Dorman'dan, kurumun içinde çok büyük ve isteyen herkesin gidip faydalanabileceği bir moda kütüphanesi olduğunu öğrendim. Kütüphanede tam 5 bin 528 kitap, belirli aralıklarla çıkan 59 dergi, 438 çoklu ortam materyali, yedi adet trend tahmin yayını, ayrıca elektronik dergi ve veri tabanlarını kapsayan yayınlar var. Bunların hepsi de Dewey Ondalık Sınıflandırma sistemine göre konularına uygun olarak düzenlenmiş. Yolunuz bu tarafa düştüğünde; kahvenizi bir kafede içmek yerine bu kütüphanede biraz takılıp hem tarihi havayı soluyup, hem de bir şeyler okuyabilirsiniz.

HEVES YETMİYOR
Eda Dorman; uzman eğitimcilerin, her anlamda, öğrencinin seçtiği alanı doğru tanımasına ve beklentileri anlamasına yardımcı olduğunu söylüyor. İşte en önemlisi de bu! 'Moda tasarımcısı olacağım' diye bir hevesle giden kişi, burada aslında ne olmak istediğini öğreniyor. Okulda öğrencilerin kullanımına sürekli açık dikiş atölyesi, prova mankenleri, PC ve MAC'lerin yer aldığı bilgisayar laboratuvarları, üç boyutlu modelleme imkanı sağlayan 3D printer'lar var. Yani burası, her tür ekipman ve malzemeye, hatta fazlasına sahip. Tasarım stüdyoları, üretim atölyeleri, fotoğraf stüdyoları, deri ayakkabı aksesuvar atölyesi, IT stüdyoları, konferans salonları da kullanıma açık. Moda sektörü dinamik; kendini çok hızlı yeniliyor, değişime açık. Gelişimi ve değişimi yakalamak adına da kuvvetli bir altyapı ve eğitim çok önemli. Tasarımcıların her zaman görüşlerini genişletmeye ve bulundukları toplumu iyi analiz etmeye ihtiyaçları var.