Hafta içi yazmıştım; müzikten spora, kıyafetlerden çantalara ve tatile kadar artık her şey kişiye özel. Yani özel olmasa bile, olay tüketiciyi özel hissettirmekte... Büyük restoranlar ve kulüpler de yerini, müdavimlerine ve bulundukları mahalledekilere kendilerini özel hissettiren küçük ve daha az karmaşık işletmelere bırakıyor. Bunların en yenisi; 1999'da Teşvikiye'de bir apartman dairesinde Buz Bar'ı açarak, o zamanın gece hayatı anlayışını değiştiren Lal Dedeoğlu'na ait: Daire 1. Hakkında çok konuşulunca, merak edip Küçük Bebek Caddesi'nde olduğunu duyduğum Daire 1'i bulmaya gittim.
Meğer Okan Bayülgen'in Bebek'teki eski ofisinin bulunduğu dairedeymiş. Okan Bayülgen gümbür gümbür Okan Bayülgen iken (pireler berber iken); televizyon camiasının tanınmış simalarını, ünlüleri ve patronları ağırlayan, kapısı hiç durmayan o ofis, şimdi Bebek'in üç oda bir salon bebeği olmuş.
Nasıl güzel bir iş çıkartmış Lal Dedeoğlu... Bambaşka bir dünya yaratmış; ev gibi, hatta anneannemizin evi gibi.
Sabahları fırında yumurtalı, menemenli, sucuklu, tostlu, kahvaltılı, salatalı bir mönüsü var. Öğlenleri ise her gün başka bir ev yemeği çıkıyor. Ben gittiğimde balkabağı çorbası ve nohut vardı. Ayrıca gün içinde servis edilen ana bir mönüsü de mevcut. Yediğim her şey çok lezzetliydi. Bu arada pazar günleri de döner yapıyorlarmış, haberiniz olsun.
Evin arka tarafındaki bir oda çalışma odası, bir oda da oyun odası olarak tasarlanmış. Gir, çıkma, benimse ve ait ol. Ben bu fikre bayıldım. Tebrikler.