Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Ama bunlar artık hiç cool değil canım!

Ya da bizim Mert Vidinli'nin tabiriyle 'Çok 90'lar'... Geçen sabah yine atmışım kendimi sahile, yürüyorum. Sahiden ben her sabah nereye yürüyorum? Git gel aynı yol; 8 kilometre... Vardığım nokta neresi? Kendime bu soruları sormamam galiba en iyisi.
Neyse, yürürken bir baktım, karşıdan trend takipçimiz Mert Vidinli geliyor. Londra tatilinde yediklerinden dertli... Solo yürüyüşüm bir anda beraber yürüyüşe döndü tabii. 10 bin adımı atmadan, bu gönül güne başlayamıyor ne yapalım...
Ardından oturup yeşil içeceğimizi içerken sohbete başladık Mert'le... Yeşil içecek ne mi? Aaaa! Ispanak, salatalık, limon, zencefil ve yeşil elma ile güne sağlıklı başlangıç içeceği tabii ki... Bir gece önce önüne geleni yiyorsun, ertesi sabah yeşil içeceği içince arındın zannediyorsun. Mert'le konuşurken "Aaa bu çok 90'lar!" dedi. Yani çok demode, sıkıcı, gereksiz, gündem dışı demek istedi. Sonra baktım, aynı cümleyi sürekli tekrar ediyor.
Dedim bari bir 'Çok 90'lar' listesi yapayım. Sonra listeme baktım, 90'larla sınırlamak doğru değil. O zaman hadi gelsin, 'Bu davranışlar artık hiç cool değil listesi'...



'O varsa ben gelmem' kaprisi: O var ya da yok; sen nerede olmak istiyorsan orada ol. Başkasına takılma, kendin ol. Biri çekinecekse, o çekinsin.
'Küstüm ve bir ömür asla barışmam' düşmanlığı: Tamam; canımızı yakanı, arkamızdan iş çevireni alıp bağrımıza basmayalım, enayi olmayalım ama enerji önemli mesele. Birine duyduğumuz öfke, kin ve intikam duygusu, en çok bize zarar veriyor. İçini temizleyecek, oralı bile olmayacak, enerjini bu durumdan çekeceksin. Yeni olay bu...
Ölümüne inkar: İşte Türk erkeğinin uzmanlık alanı... İnkar etsen ne olacak; gerçek zaten er geç ortaya çıkıyor. Hatanı kabul edip özür dilemek, yalan üstüne yalan eklemekten daha büyük ferahlık veriyor.
'Korkma, senin yerinde gözüm yok' açıklaması: Bu Maksim muhabbetleri de bayatladı... İşini iyi yapan, çalışan, başkalarıyla uğraşmayan ve kendine bakan her zaman yerini buluyor. Başkalarının kuyusunu kazmak ve başarılarından korkmak hiç cool değil.
'Su içiyorum yarıyor, valla bak hiçbir şey yemiyorum' bahanesi: Yiyorsun canım, gece uyanıp gizli gizli yiyorsun. Su içiyorsun yaramıyor yani. Bunu kabul edip bedeninle barışma zamanı artık.
Bu yaştan sonra yapamam: Yaparsın... 'Bu yaştan sonra' diye bir şey mi kaldı Allah aşkına! Yaşta sınır yok, kafalarda sınır var.
Kötülüğe kafa yormak: Hiç ama hiç cool değil, herkes işine baksın.
İlişkini saklamak, arka kapılardan kaçmak, cep telefonuna sevgilinin adını farklı kaydetmek: Sor kendine 'İyi de neden?' Ve saklıyorsan, bu ilişkiyi neden yaşıyorsun?
'Bu kılıkla gelemem' ya da 'Önceden haber versen hazırlanırdım' kafası: Rahatlık bu kadar öne çıkmışken; pul payetler, topuklular, süslenmeler, maşalı saçlardan vazgeçememek hiç cool değil. Çek jean'ini, giy tişörtünü, topla saçlarını tepede ve çık sokağa... Hayat süslenmeye kafa yoramayacak kadar kısa.
Tek başına takılamamak, bir yere gidememek: Bu da fena halde demode... Artık insanlar tek başlarına yemeğe, sinemaya, tatile gidebiliyor; kimse de kimseyi ayıplamıyor. Hem tek başına takılmanın keyfi de başkadır yani.
'El âlem ne der?' sendromu: El âlem ne derse desin, hade hade hadeeee! Yahu sen el âlemi dert ederken, o el âlem kafasına göre yaşıyor.
Paketli ürünlerle diyet bozmak: Bu da artık hurmadan tatlılar, unsuz kekler, özel yapım sağlıklı burgerler, tahıllı pizzalar devrinde demode kaçıyor.
Neyi yemen, neyi yememen gerektiği, artık her yerde bas bas yazarken, elindeki cips paketini yavaşça yere bırak canım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA