Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

Yeni trend ST.Martin

Sizi bilmem ama ben evrene ara ara mesajlar gönderirim.
Bunlar da genellikle seyahatler için olur. Bazısı tutar, bazısı tutmayı bekler. Bu seferki tam altı ay sonra tuttu.
Baktığım bir seyahat dergisinde Karayipler'in fotoğraflarını görüp epey iç geçirmiştim. Ve geçtiğimiz hafta kendimi Kuzey Atlantik Okyanusu'nda Karayip Denizi'nin kuzeydoğusunda bulunan St.Martin'e giden uçakta buluverdim.
Turizm sektörünün öncülerinden VIP Turizm'in Air France Havayolu şirketi ile yaptığı iş birliğiyle, biz Türklerin yeni keşfi Karayipler'in incisi St.Martin ve St.Barths olacak. Paris'ten aktarma yaparak dokuz saatlik bir uçuşla adaya varıyorsunuz.
Ada bizden yedi saat geride.

ANA MEVSİMLER YOK
Yolculuğun ilk heyecanı St. Martin havalimanı Prenses Juliana'da başlıyor. Burası dünyanın en tehlikeli ikinci iniş pistine sahip. Dağları geçtikten sonra hem iniş mesafesi kısa, hem de pist. Bu yüzden sadece çok deneyimli pilotlarla belli başlı havayolu firmaları uçuyor.
Türkiye'den şimdilik sadece Air France ile uçabiliyorsunuz.
Maho plajında güneşlenirken birden üstünüzde beliren dev kuşun tekerlekleriyle aranızda sadece 10-20 metre mesafe kalıyor. Bu da sanki bir fotoşopun içindeymişsiniz hissini uyandırıyor.
Karayipler'in 7 bin adasından biri olan St. Martin'in yüzölçümü 88 km². Ada tam ortasından, Hollanda ile Fransa arasında ikiye bölünmüş.
Hollanda'ya bağlı güney yarısı, 'Sint maarten' diye okunuyor.
Fransa sömürgesi olan kuzey yarısına ise 'saint martin' deniyor.
Sınır derken aklınıza klasik sınır kontrolleri gelmesin. Sınırı sadece ince beyaz bir çizgi belirliyor. Hiçbir kontrol yok; rahatça yürüyerek geçebilirsiniz.
Burada keskin mevsim farklılıkları yok. Yıl boyu ortalama sıcaklık, 27-28 derece. Mevsimleri belirleyen ise hissedilen nem yoğunluğu. Ada, yeşilin ve mavinin tüm tonlarını bir arada barındırıyor. Adada, doları da, Euro'yu da, az kur farkıyla kullanabiliyorsunuz.
Ana eğlence, her köşede rahatça bulabileceğiniz kumarhaneler.
Ama sadece Hollanda kısmında mevcutlar.
Amerikan başkanlığına oynayan Donald Trump adada 19 milyon dolara devasa bir ev almış. Trump ara sıra, Le Chateau des Palmiers adını verdiği evinde kalmaya geliyormuş ama evi, çoğunlukla adada lüks bir tatil yaşamak isteyenlere kiraya veriyormuş.
Ada etrafında 36 plaj var. Her bütçeye, her yaşa, her isteğe uygun plaj bulabilirsiniz.
St.Martin'e yakın Pinel adasını mutlaka ajandanıza not edin.
Turkuaz rengin hasını bu adada görüyorsunuz. Karibuni adlı restoranda yediğiniz yemeklerin tadını unutamayacağınızdan eminim.
Karayipler'de dikkatimi çeken bir diğer unsur da, insanların içkilerini denizin içinde içmeleri. Hatta purolarını bile denizde içiyorlar. Önce 'Bu ne kadar anlamsız bir hareket?' diyorsunuz ama sonra siz de kendinizi ortama kaptırıveriyorsunuz.
Bir diğer unutamadığım plaj ise Tintamarre. Un kadar incecik ve beyaz kumun içinde yüzmek isteyebilirsiniz, benden uyarması. Buralar yelkenciler ve dalış sporuna gönül verenler için de adeta bir cennet.
Haftaya da sizlere, dünya jet-setinin bir numaralı adası St.Barths'ı anlatacağım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA