Bugüne kadar Bülent Ersoy'un çok taklidini gördük ama bu gerçek. Daha doğrusu kendisini Ersoy'a benzetmek için uğraşmamış. Bahsettiğim insan ünlü İtalyan sirk yıldızı ve oyuncu Moira Orfei.
IMDb'deki biyografisinde bile "Eğer drama dersi alsaydı Sophia Loren gibi sinema tanrıçası olabilirdi" yazıyor.
Acaba Orfei ya da Ersoy birbirlerinden haberdarlar mı? Sormak lazım! (Bu arada bu fotoğrafı immoraltales adlı blog'ta gördüm, mutlaka takip edin.)
Gelelim Ersoy'un ikinci ikiz kardeşine... Geçtiğimiz hafta Beyoğlu'nda üçüncüsü düzenlenen Trans Onur Yürüyüşü'ne makyözüyle birlikte katıldı. O da çok benziyordu ama sadece Ersoy kılığına girmiş bir aktivisti.
Çakma Ersoy, yürüyüşte bol bol "Transfobik devlet istemiyoruz", "Baskın şiddet ahlaksa biz ahlaksızız" sloganlarını attı.

ERSOY'A SORULMAYAN SORU
Keşke lezbiyen, eşcinsel, biseksüel, travesti ve transseksüellerin haklarını savunan yürüyüşe Ersoy da katılsaydı! Aslında Ersoy bu anlamda Türkiye'de sessiz devrim yaratmış, 12 Eylül rejimiyle papaz olmuş, yasaklanmış bir sanatçı. Lakin lezbiyenlerin, eşcinsellerin ya da transseksüellerin haklarını savunan hiç direkt bir açıklaması olmadı.
Ülkemizde eşcinsellerin haklarını arayanların sorunlarından biri de buydu aslında uzunca bir süredir.
Türkiye'de eşcinsel, transseksüel vs. sanatçılar görünüşleri ya da imajları kadar radikal olamadılar ya da başları ağrısın istemediler. Hep eğlence sektörünün eğlendiren insanı olarak kaldılar.
Belki de bunda medyanın da payı var! Ersoy'a hiç "Eşcinsellerin sorunları ne olacak?", "Siz bu noktada rol modeli olmak ister misiniz?", "Yeni Anayasa'da eşcinsellere haklarını verecek yasaların çıkması istiyor musunuz?" diye soran da olmadı sanırım.
Evet, bu sorular karşılığında kafaya çanta yeme ihtimali de var! En azından uzaktan da olsa ben sormuş olayım. Belki yanıt gelir!