Etkileyici sesi, karizmatik duruşu ve ürettikleriyle çağımızın en harbi müzisyenlerinden biri olan Nick Cave, 15 yaşındaki oğlu Arthur Cave'i kaybetti. Arthur, Brighton'daki evinin yakınlarındaki bir uçurumdan düşerek öldü.
Arthur, Nick Cave'in Susie Bick'le evliliğinden olan iki oğlundan biriydi. Arthur'u bazılarımız '20.000 Days On Earth' belgeselinde tanımıştık. Belgeselde Nick Cave, oğullarıyla birlikte TV izliyordu, onlara sarılıyordu... 'İşte baba ve oğulları' diyeceğiniz samimi bir sahneydi. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın.
Eric Clapton, pencereden düşüp ölen oğlu için 'Tears in Heaven'ı bestelediğinde, evlat acısının yaralarını sarmaya çalışıyordu ve ortaya efsane bir şarkı çıkmıştı. Bazıları 'Nick Cave şimdi ne damardan şarkılar besteler!' diyor.
Bencilce bir müziksever yaklaşımı bu ama çoğu insan bunu aklından geçirdi. Cave, zaten depresif birisi ve şu an en diplerde yaşıyor. Eğer o da Clapton gibi evlat acısını müziğe dökerse, ortaya şaheserlerin çıkma ihtimali yüksek.
Aslında bu bencilce beklenti bile Cave için bir belgesel konusu olabilir. Hayat acımasız; çok düşünen, insanlara ilham kaynağı olanlar için daha da acımasız.