Modanın başkenti denilince her ne kadar hâlâ aklımıza Paris gelse de; sanırım 1960'lardan itibaren gençlik hareketleri ile beraber anti modanın gündeme gelmesi, modanın iki ana koldan ilerlemesini doğurdu.
Günümüzde büyük moda markalarının her birinin birer dahi olarak ele alınan baş tasarımcılarını; sokak modası dediğimiz alternatif, özgün ve oldukça bireysel stiller de çokça etkiliyor. Kısacası 20'nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren modanın tek başkentinden bahsetmemiz mümkün değil.
Paris'in yüksek moda tasarımına rakip Milano kadar sokak modasından beslenen Londra ve New York da modanın kalbinin attığı şehirler arasında sayılıyor.

KAKÜL VE KISA SAÇ...
New York ve moda deyince; Amerikan popüler kültürünün, New York'un isminin ön plana çıkmasında büyük payının olduğunu söylemek yerinde olur.
Özellikle hepimizin aklına ilk gelen dizi 'Sex&the City'nin, New York stilini tüm dünyaya duyuran en güçlü araç olduğunu söylememiz lazım. Dizi artık yok. Ardı ardına gelen ve dizideki ne vizyonu ne de espri anlayışını taşımayan filmlere, büyük elma olarak da anılan bu güzel şehrin ihtiyacı kalmadı.
New York bizim güzel İstanbul'umuz gibi canlı, yaşayan bir şehir olarak sadece varlığı ile kendi modasını, sanatını, müziğini, dansını yaratan bir organizma.
2015 yaz aylarında New York sokaklarında hemcinslerimizin favorisi olan ayrıntılar aslında hepimizin de aşina olduğu trendleri işaret ediyor. Sanırım dumanlı eflatun olarak ifade edebileceğimiz smoky violet rengi oldukça revaçta görünüyor. Her ne kadar dolgun kalçaların yükseldiği bir dönemde olsak da, kaslı göbeğe sahip tüm New Yorklu kadınların göbeklerini açıkta bırakan üstlere rağbet ettiklerini söyleyebilirim.
Daha önce bahsettiğim üzere, orta boy saç New York'daki kadınlar arasında da çok moda.
Özellikle Uzakdoğu kökenli genç kızların, bob stil dediğimiz kaküllü ve kulak altında biten saç modellerini tercih ettiklerini gözlemledim; düz ve kalın telli saçları olanlar için ideal bir kesim olduğunu ben de düşünüyorum.

SALOPET SEVGİSİ
Kalın ya da ince olsun bordo ruj ve onu tamamlayan smoky göz makyajı da sevilen tarzlar arasında. Güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmamak açısından beyaz tenin yükselişi ile beraber ortaya çıkan kocaman şapkalar, özellikle onlu yaşlarını süren New Yorklu kızlar arasında çok tercih ediliyor.
Omuzları tamamen açıkta bırakan bluzlar benim her zaman çok romantik bulduğum ve sevdiğim modellerdir; bu trendin bu sene de New York sokaklarını şenlendirdiğini gördüm. Diğer ilginç bir ayrıntı ise, New Yorklu kadınların taktıkları rengarenk güneş gözlükleri ile ya rujlarının ya da ojelerinin rengini tutturmaları oldu. Açıkçası bunun çok eğlenceli bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum. Salopet pantolonları çok seven New Yorklular'ın aynı zamanda, saçlarını iki yandan örüp tam kafalarının tepesinde birleştirdikleri sütçü kız topuzlarını da sıcak günlerde bir kurtarıcı olarak gördüklerini düşünüyorum.
Öte yandan sokaklarda herkes bir şekilde spor yapıyor, koşuyor, en azından iş çıkışı şık kıyafetlerinin altına geçirdikleri spor ayakkabıları ile spor yapmaya çalışıyorlar. Kısacası New Yorklular, sağlıklı bir bedenin dünyanın en paha biçilmez süsü olduğunu fark etmiş görünüyor.