Adli kontrolde ceza üst sınırı kaldırıldı ama sanki hiçbir şey değişmedi. Oda TV'çilerin tahliye talepleri reddolundu. Oysa tahliye, beraat demek değil ve tutukluluk istisnai bir uygulama. Tutuksuz yargılansalar dahi, göz önündeki bu kişilerin kaçacak halleri yok ya! Öte yandan, Hüseyin Çelik'in tabiriyle, yargı üzerinde mahalle baskısı yaratılmasını da doğru bulmuyorum. Maalesef Cemil Çiçek de bu kervana katıldı. "Hâkimler gereken mesajı alacaklardır" dedi. Bence siyasetçilerin böyle davranması, yargıda bir inatlaşmaya da yol açıyor. Kendi hallerine bırakılsalar, belki tahliye verecekler ama bu gibi baskılar, galiba tepki doğuruyor ve sonuçta tahliye talepleri reddediliyor.