Hayatımın en unutulmayacak gününü yaşadım. İnsan kendini hakikaten de çok ünlü (celebrity) biri gibi hissediyor. Olimpiyat Komitesi boşuna aylardır gönderdiği hazırlık maillerinde, "o an parlayan yıldız sizsiniz" dememiş. York'ta 2012 Londra Olimpiyat Meşalesi koşusunda, ateşi bir önceki taşıyıcı David'den aldığım anda her şey büyülüydü. 300 metre taşıyacaktım. Herkes alkışlıyordu. Kalabalık öylesine etkileyiciydi ki bir anda kendimi halkı selamlarken buldum. Bir yandan meşaleyi taşıyor, bir yandan gülümsüyor, bir yandan da hafif yokuş çıkıyordum. Olimpiyatların bir parçası olmuştum ve bu his tarif edilemeyecek kadar müthişti.