Dünya perakende sektörünün önemli oyuncularından biri olan H&M, İstanbul'daki bir nakışçıda geçen yıl bir Suriyeli çocuk işçi çalıştırıldığını tespit edince, sektörde işini düzgün yapan herkesin morali bozuldu. Ne de olsa dünya basınında yer alan bu leke anında tüm sektöre mal edilme tehlikesini de beraberinde getirdi.
Ancak her şerde bir hayır vardır. Şimdi satın almacılar da üreticiler ile onlara tedarik sağlayan alt atölyeler de çok daha dikkatli olmak zorunda kalacak.
Dün konuştuğum Türkiye ve Avrupa Üretim Ofisi Genel Müdürü Leyla Ertür, geçen yıl kendilerine üretim yapan 400 atölyeyi denetlediklerini ve sadece birinde böyle bir talihsiz olayla karşılaştıklarını söylüyor.
H&M, Türkiye'deki en büyük 3 satın almacı şirket arasında yer alıyor. Türkiye bu şirketin önemli stratejik pazarlarından biri. Portföyünde 100'e yakın imalatçı bulunuyor ve bu imalatçıların da çalıştığı atölyeler var. Leyla Ertür, 'Bir imalatçımızın iş verdiği atölyede çalışıyordu çocuk. Hemen atölye ile ilişkimizi kestik. Suriyeli çocuğu da İstanbul'da bir devlet okuluna kaydettirdik, tüm masraflarını üstlendik" diyor.
Ne güzel ki H&M, dünyanın neresinde olursa olsun çocuk işçi tespiti yaptığı anda hemen o çocuğu okula kaydediyormuş. Leyla Ertür, İstanbul'da çalıştığı ve bu olayın sorumlusu olan konfeksiyoncu kanalıyla, nakış atölyesinin de Suriyeli çocuk işçinin bundan sonraki tüm cep harçlığını üstlendiğini söylüyor. "Aksi halde o konfeksiyoncu ile de bir daha çalışmamız söz konusu olamazdı" diyor. Bu arada H&M'in Türkiye'den yaptığı satın almaların münferit bir olay yüzünden sekteye uğramayacağını ve strateji değiştirmeyeceklerini de üstüne basa basa vurguluyor.