Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Milli Kültür Şûrası öncesi önemli buluşma!

Hepimize iyi geldiği kesin. Güne tarihi yarımadada kültür ve sanat konuşarak başlamak, hem biz gazeteciler, hem kültür ve sanat dünyasının kanaat önderleri hem de Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı için umut verici bir buluşma oldu..
Dün sabah Sabah Gazetesi'nin organize ettiği 'Kültür Sanat Buluşmaları'nın önemli bir ayağı daha gerçekleşti ve bu kez onur konuğu da Bakan Nabi Avcı oldu.
Buluşma 27 yıl sonra ilk kez 3 ila 5 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan Milli Kültür Şûrası öncesine rastladığı için aslında kültür ve sanat dünyasının önde gelenleri için de bir platform niteliği taşıyordu.
Yapılan sohbetten öyle anladım ki 3-5 Mart tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapılacak ve 17 ayrı komisyonda kültür ve sanat alanındaki her türlü sorunun enine boyuna tartışılacağı Milli Kültür Şûrası'ndan net sonuçlar bekleyebiliriz.
Nabi Avcı, kültür sanat camiasından gelebilecek talepleri tahmin ettiğinden, tüm konuşmaları ve tartışmaları Şûra'ya saklamayı tercih etti. Öğrendim ki Milli Kültür Şûrası ilk kez Milli Güvenlik Konseyi işbaşında iken, 1982 yılında toplanmış. Ardından 1989 yılında ikincisi toplantısını yapmış ve yasaya göre 3 yılda bir toplanması gerekirken 27 yıldır hiç toplanmamış ve aslında bir toplum için en önemli nefes alanlarından biri olan kültür ve sanat konusu bu anlamda hiç masaya yatırılmamış.
Bakan Avcı'nın Şûra'ya verdiği önemi şu cümlelerden net bir şekilde anladım:
"Dostlar alışverişte görsün gibi olmasın diye elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Sizler de katkıda bulunmaya devam edin ki işlevsel olmasını sağlayalım. Talepler güçlü bir şekilde dile gelsin ve bu talepler icrada olan bizler için yapacağımız müzakerelere güç katsın. Bu Şûra'da, sinemada, müzikte, edebiyatta, müzecilikte, çocukların kültürel eğitiminde, aklınıza gelen tüm mecralarda, ne yapıyoruz, ne yapmıyoruz, neyi doğru, neyi yanlış yapıyoruz açık yüreklilikle tartışmayı amaçlıyoruz."
Daha da güzeli Bakan Avcı'nın eleştirilere göstereceği hoşgörü konusundaki samimiyeti, içtenliği.
Öğrendik ki "Böyle Şûra mı olur kardeşim" diyebilecek konuşmacıları da Nabi Avcı bizzat davet etmek, hatta onlara bir komisyon da açılmasını istemiş. "Amacım olabildiğince geniş bir yelpazede bütün genişliğiyle temsil edilebilsin kültür sanat dünyası" diyor.
Netice itibarıyla bakanlık kendi içinde yaptığı görüşmelerde böyle bir komisyona gerek olmayacağı konusunda karar vermiş ancak bizzat Bakan Avcı, her türlü eleştiriyi, görüşü dinlemeye hazır olduklarını söylüyor.
Ne güzel ki Kültür ve Turizm Bakanı, "Biz daha çok yol açıcı bir bakanlık olarak görüyoruz kendimizi. Her kurumun yapmak istediklerini yapmasına izin veren, gölge etmeyen bir bakanlık olmak istiyoruz" diyor.
İstanbul'da faaliyet gösteren hemen hemen tüm önde gelen müzelerin ve kültür ve sanat kurumlarının yöneticilerinin katıldığı dünkü toplantının karşılıklı diyalog ve iyi iletişim yolunda katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Kültür ve sanat hayatımızdan hiç çıkmasın.
Ne de olsa kültür ve sanat alanında bir iddia koyamayan Türkiye'nin sadece ekonomi alanında atacağı adımlarla gelişmiş ülkeler arasında yer almayacağını hepimiz biliyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA