Elimizdeki değerlere sahip çıkamıyoruz. Her zaman olduğu gibi... Yakın zamanda Türkiye, Nihat Kahveci yani Beşiktaş'ın çocuğu Nihat ile Fikret Orman arasındaki bir tartışmaya tanıklık etti. Nihat 3 defa söz verilmesine rağmen parasını alamadığı için yargıya gidince, aforoz edildi. Sayın Başkan'ın Nihat için sarf ettiği sözler hoş değildi. Cuma günü ajanslara düşen bir habere hem sevindim hem de üzüldüm. Villareal'de 2006-2009 yıllarında forma giyen Nihat için İspanyol kulübü şu açıklamayı yapıyordu: "Nihat yuvaya döndü." Beşiktaş'ın evladı, Beşiktaş'ın çocuğu Nihat, Villareal'in çocuğu oluyordu artık kısaca... Orada genç yıldızlara koçluk yapacak, alt yapıdan yeni yıldızları İspanya pazarına kazandıracak. Oysa bu görevi Nihat Beşiktaş'ta yapmalıydı. Hem de şimdi... Hem de tam zamanıydı... Hani şu Metin, Ali, Feyyaz ruhundan bahsedilen, genç yıldız adaylarının takıma kazandırılmasının zamanı iken... Beşiktaş'ın buna ihtiyacı var. En çok da bu göreve büyük bir sorumluluk alarak soyunan Fikret Orman'ın da... Hatta bu ülkenin Ay yıldızlı takımının da... Sayın Başkan öfkesini şu sözlerle bitiriyordu: "Başkan olduğum müddetçe Nihat ve onun gibilerin kulübün önünden bile geçmesine müsaade etmeyeceğim."
A'den Z'ye Burak olayı
Burak Yılmaz herhalde son 2 aydır Türkiye'nin gündemini en çok meşgul eden isimlerden birisi. Geçen sezon ligin son bir ayı hariç çok iyi bir performans ortaya koymuş, Türkiye gol kralı olmuş bir isim. Çok akıllı bir sözleşme yapmış Trabzon'la... Hem 2.3 milyon Euro gibi süper bir rakama anlaşmış hem de "5 milyon Euro'ya giderim" maddesini koydurmuş. Yani diyor ki Burak Trabzon'a, "Ben istediğim zaman giderim..." Şartlar böyle olunca da sezon sonu düğmeye bastı ve Trabzon'u sildi... Şimdi Avrupa'ya mı gidecek Galatasaray'a mı? diye fallar açılıyor. Aslında adres belli. Yani Galatasaray...
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal nazik davrandı ve "Biz Burak Yılmaz'ı istiyoruz. Fakat Trabzonspor'u kırmayız" diyerek kibar bir açıklama yaptı. Sonrasında gelinen noktaya baktığımızda Lazio'nun taksitli ödeme şartını Sadri Şener kabul etmeyince, Avrupa kapıları şimdilik kapandı. İçeride tek takım Galatasaray... Trabzon da Burak da "Avrupa gideceğim" diye kendini bağladı işin başında... Sonra iki tarafta dönüş başladı. Bunu son zamanlarda açık açık görmekteyiz. Galatasaray, şike sürecinde, TFF sürecinde kol kola girdiği Trabzon'la kötü olmayı, Trabzon da ikinci bir Selçuk İnan öfkesi ile karşı karşıya kalmayı istemiyor. Durum böyle iken Trabzon 7 milyon Euro'yu alabilirse Burak'ı gözü kapalı verecek Galatasaray'a.. Yani Galatasaray da mutlu Trabzon da mutlu olacak..
