İstanbul'da yüzbinlerce kamera var. Elektronik Denetleme Sistemi EDS, suçu henüz oluşum aşamasında engelleme imkânı sunar. Bununla da kalmaz trafik ihlalinden trafik tıkanıklığına dek her şeyi bilmemizi temin eder.
Geçen yıl EDS'yi arayan 112 servisi, bir kaza için yol bilgisi talep ettiğinde "bu devlet sırrıdır, veremem" demiş, 112 servisi 10 farklı ambulansı değişik yollardan kaza mahalline göndermiş fakat yaralıyı kurtaramamıştık. Sebebi kamu verilerinin yeniden kullanılması ile oluşacak faydanın tanımsızlığıydı.
Bugün AB'nin Sayısal Tek Pazar'ından söz ediyor ve bunu tartışmak için 600 konusunda uzmanı bir araya getiriyoruz. 6-9 Kasım'da ATO Uluslar arası Kongre ve Sergi Sarayı, Türkiye Bilişim Derneği'nin (TBD) Ulusal Bilişim Kurultayı'nda bu konuyu masaya yatıracak.
TBD Başkanı Turhan Menteş çarpıcı bir rakam paylaşıyor: "Avrupa, kamu verilerinin yeniden paylaşımı sayesinde sadece bu sektörde 32 milyar euroluk bir ekonomi inşa ediyor." Sorun Türkiye'de bu konunun farkındalığının henüz yeterince gelişmemesi... Yasa mı? Hele ki bilişim alanında ortalık yasadan geçilmiyor. Ancak bilginin işlenmesiyle elde edilecek faydanın henüz anlaşılmamış olması, bu alanda donanıma yatırım yapmakla birlikte, başta özel sektör olmak üzere hepimizin, potansiyel imkânları ıskalamamız sonucunu doğuruyor.
Kurumların, ellerindeki bilgiyi daha üst bir amaç için işlemesi ve paylaşıyor olması gerekir. Bu bilginin kurumsal şovenizmle "saklanıyor olması" yerine, ortak fayda yolunda paylaşılmasıyla farklı zenginlik alanları oluşabiliyor.
Bilişim 2014'ün ana teması bu yüzden "Sayısal Gündem 2020" olarak belirlenmiş ve Başkan Menteş'in mesajı net: "Gelin, ülke için oluşturduğumuz uzmanlıkların hayatınızı zenginleştirmesi için kendinize şans tanıyın."
Yazımın başındaki örnekle bitireyim: Eğer caddeye diktiğim kamera, trafiği çözemiyor, hayat kurtaramıyor ve kente değer katamıyorsa, onun için ödenen dövizle cari açık üretmekten başka hiçbir işe yaramıyor demektir.
Kurumlar, bilgi üzerinden şovenizm dukalıkları oluşturmak yerine, bunu işleyip standartlaştırıp, güvenliğini sağlayarak toplum hayatına sunmalıdırlar. Aksi halde akıl açığımızı akıllı telefonlara milyarlarca dolar ödeyerek çözme tuzağından kurtulamayız.