Yeni Delhi'de, The Indian Express gazetesi yöneticileriyle toplantı halindeyiz. Gündem tabii ki Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hindistan ziyareti... İlnur Çevik, Kerem Alkin ve Mehmet Akarca ile birlikte, gazetenin editör ve yöneticileriyle ortak gündemi tartışıyoruz.
Sorular gerçekle örtüşmeyen yerlerden geliyor; "Türkiye'de kadın ve çocukları hapse neden hapsediyorsunuz?", "Yüzde 49 hayırla referandum kazanılır mı?", "Pakistan, Keşmir, tek adam rejimi" ve benzeri sorular... Batı medyasının aylarca Türkiye'ye yönelik uyguladığı algı operasyonunun klişeleşmiş görüşleri...
Her birine, objektif kriterler ve küresel örneklerle bezeyerek cevap veriyoruz. Batı medyası üzerinden oluşmuş ezberler bizim açıklamalar ve bilgilendirme cümleleriyle yumuşamaya başlıyor. İki ülkenin doğrudan bilgi akışına ne derece ihtiyaç duyduğu belirginleşiyor.
Erdoğan'ın ziyaret sebebi ve ajandası da Batılı ezberler üzerinden bize soruluyor. Toplantı sonunda geldiğimiz noktayı İlnur Çevik "eski dostu yeniden keşfediyoruz" cümlesiyle koyuyor. Böylece Hindistan basını ilk kez Batılı olmayan Türkiye görüşleriyle tanışmış oluyor.
Ekonomiden kültür hayatına kadar böylesi kalıplaşmış Batılı bakış, FETÖ'nün buradaki adamları, PKK'nın Hindistan Komünist Parti üzerinden mesajları ve İran'ın bize yönelik propagandası ile birleşince ortaya çıkan tablo, bu ülkeye daha sık gelmemiz gerektiği gerçeği oldu.
Hindistan, Endonezya'dan sonra en fazla İslami nüfus barındıran ülke... 184 milyon Müslüman'ın en büyük temsilcisi, Hindistan İslam Cemaati liderleriyle buluşuyoruz. Türkiye olarak neler yapabiliriz sorusuna cevap arıyoruz.
Diyanetimizle daha yoğun ilişki, İslami literatüre katkılarımızın Hindistan'daki dillere tercümesi, dağıtımı, ortak etkinlikler, eserler üretilmesi, talebe takası, yüksek lisans ve doktora programlarına dek detaylar üzerinde görüş birliği oluşuyor. Jamaat-e-Islami Hind Genel Sekreteri Dr. Muhammed Salim, daha etkin işbirliğinin iş dünyasının ticari ve sınai faaliyetleriyle gelişeceğini söylüyor. Bu ilişkinin MÜSİAD gibi bizim STK'lar ile Hindistan devleti nezdinde hızla yol alacağı görüşünde...
Cemaatin lideri Syed Jaluladdin Omari Türkiye'nin sadece Hindistan için değil aynı zamanda dünya Müslümanları için taşıdığı öneme vurgu yaparak, ortak tarihi mirasın hatırlanıp, zamanın ruhuyla güncellenmesi halinde daha güçlü ve kalıcı sonuçlar alınabileceğini ifade ediyor.
Türkiye'den beklentiler çok fazla... Misal Bangladeş Müslümanlarına yardımı soruyorlar. İlnur Çevik'in getirdiği yorum ilginç; "Başbakan Şeyh Hasina'nın Türkiye'ye yönelik hasmane tutumu yüzünden yardım önerilerimiz kabul görmüyorsa biz de insani yardımlarımızı Hindistan Hükümeti üzerinden yapalım."
