Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye için altın fırsatları beraberinde getiriyor. Henüz tam olarak pratik hayatı nasıl dönüştüreceğini bilmesek bile temelde daha iyi bir ülkede yaşayacağımız kesin. Sorun, bu dönüşüm için yapacağımız ev ödevlerinin kalitesinde...
Dönüşüm, "daha iyi bir yarın için dünü geride bırakmak" ise terk edeceğimiz alışkanlıkların envanterine hâkim olmalıyız.
Fikrimiz Referandum'daki "evet" ile değişse de hayatımızı hâlâ alışkanlıklarımızın yönettiğini unutmayalım.
Alışkanlığımız, yeni sistemi de eskisinin devamı gibi algılamayı sağlıyor. Paradigma değişmeyince, yeni sistemde, eskinin ipuçlarını aramak veya zaten değer üretmeyen süreçleri var kılmaya çalışıyoruz. Burada ben sözü, ekonomi yönetimine getirmek istiyorum.
"Türkiye Geleceğini Yeniden Tasarlıyor" ana temasıyla önceki gün gerçekleştirilen Forum İstanbul 2017'de "ihracatın tasarımı" konulu paneli yönettim. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'ye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, ekonomi yönetiminin yarınında ne tür tasarımlara gebe olduğunu sordum.
Zeybekci, yarının Türkiye'sinin ihtiyaçlarına yönelik ekonomi yönetiminde köklü yapılanmalar bekleneceğini söyledi. Ben bunu, daha iyi bir yarın için dünü geride bırakmak olarak algıladım ve sevindim. Neticede yeni sistem, kendi paradigmalarıyla gelmeye ve hükmünü icra edebilmek için böylesi köklü değişikliklere ihtiyaç duyar.
Henüz detayını bilmemekle birlikte ön çalışmalardan okuduğum, ekonomide çok başlılığın ortadan kalkacağıdır. Bakanlık ad, sayı ve görev tanımları da dâhil olmak üzere bürokratik oligarşiyi besleyen karar süreçlerini uzatan unsurlar ayıklanacak.
Yalnızca bakanlıklar değil, ekonomi yönetiminin kurumlarını da sil baştan dizayn edecek değişikliklere hazır olun. KOSGEB gibi raf ömrü çoktan dolmuş, TÜBİTAK gibi verimsiz hale gelmiş, odaların TOBB'u birden sorgulayıp, birlikler dâhil tüm kurumları yeniden düşüneceğimiz bir dönem geliyor.
Benim önerim, tembel STK'larımızın kendini yeniden seçtirme telaşesine kapılıp bu yeni dönemin ev ödevlerini ihmal etmemeleridir.
Sonra bir kasaba avukatı gelir, senin alanında sana yeni bir gelecek tanzim eder sen de Ankara'da kapı kapı, kuyuya atılmış bu taşı çıkarmaya çalışırsın.
