Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

‘Yüzyılın Seçimi’nde son ihtimaller

Yüzyılın Seçimi, sizin bu satırları okuduğunuz anlar itibarıyla başladı. Ben de, her Türk vatandaşı gibi sandığa gideceğim ve bugüne kadarki bilgime, tecrübeme dayanarak bir tercih yapacağım.

Puslu havalarda tercih yapmak benim için kolaylaşır. Hatta böyle puslu havaları severim. Çünkü kimin ne olduğunu ayan eder. 2007'de Ergenekon'da, 2010'da Baykal kasetlerinde, 2011'de MHP kasetlerinde, 2012'de 7 Şubat'ta, 2013'te 17-25 Aralık'ta ve 2016'da 15 Temmuz'da gördük.

Perşembe günü Memleket Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, kaset komplosu tehdidinden sonra "Kaybederlerse benden bilmesinler" diyerek yarıştan çekilmesi demokrasimiz açısından nahoş bir görüntüydü.

Belli ki bu kaset işlerinden kurtulamamışız. Millet İttifakı'nın arkasını aldığı 'değişim' rüzgârı söylemleriyle Erdoğan'ı devirmeye çalışan FETÖ, bu uğurda önünde engel istemiyor. İnce bu engellerden biriydi.

İşin içine FETÖ girdiği için Muharrem İnce konusunu ilk günden beri hassas bir konu olarak gördüm ve yorumladım. Bir şey çıkacağı belliydi. FETÖ; İnce'yi devre dışı bıraktı. Yani daha oyun başlamadan hile başladı. Ama benim şahsi fikrim, milletin kaset kumpaslarına sandıkta tepki vereceği. Bu akşam göreceğiz.

KASETÇİLER UMMADIKLARI BİR TOKAT YİYEBİLİR

Anketler muhtelif, ki zaten anketler resmin bütününü vermekten uzaktırlar. Tıpkı reyting ölçümü gibi… Şuna benzer bu iş: Peoplemeter adı verilen bir cihazla Türkiye'nin neresinde olduğu sadece ilgili şirketçe bilinen evlerde reyting ölçümü yapılıyor. Beş bin hane… Beş bin ev, sizce Türkiye'deki genel televizyon izleme davranışları hakkında yeterli fikir verir mi, vermez.

Seçimin ilk sonuçları belli olmaya başladıktan sonra milletin, bu kaset işine tepki gösterdiğini gözlemleyeceğimizi düşünüyorum. Seçimleri, Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu lehine birinci turda bitirmeyi hedeflerken tepki oylarıyla seçimlerin ikinci tura kalmasına neden olabilirler. Ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda alması, anketlere yansımayan dip dalgaya da bakılırsa kaset komplosuyla arttı.

O yüzden "Ülke açık hava tımarhanesine döndü, ikinci tura kalmasın, 14 gün daha bu atmosferi kaldıramayız' söylemi; hem yılgın, hem de tehlikeli bir söylemdir. Ben de birinci turda ülkem için dilediğim biçimde bitmesini isterim. Ama bitmeyebilir. Gerilimi kaldıramayanlar seçimleri takip etmesin o zaman.

Hepimiz tercihimizi yapacağız ve sonra sayımı bekleyeceğiz.

Belki bugün akşam 2015'teki seçim tablosu ortaya çıkabilir. Hatırlayalım: 30 Mart 2014 yerel seçimi, referandum havasında geçmişti. O seçimde Erdoğan, FETÖ ile savaş için milletten destek aldı. Ama bir sene sonraki ilk genel seçimlerde, 7 Haziran 2015'te koalisyon tablosu çıktı, 1 Kasım'da her şey AK Parti değişti. Bütün bu safahatı bu pazar ya da 17 gün konsantre biçimde yaşayacağız.

Artık toparlayalım. Arjantinli öykücü Jorge Luis Borges'in sevdiğim bir sözü vardır; "Mahalle ne kadar bozuksa düzgün olma mecburiyetin o kadar büyüktür" diye. Alçaklığın Evrensel Tarihi adlı kitabından... Dünyanın tekinsiz bir mahallesindeyiz. Bu yüzden mevcutlar içindeki en doğru tercihi yapmak da yetmez. Güçlü olmak zorundayız.

Sadece tercihinizi yaparken şunu göz önünde bulundurmanızı istirham ediyorum: FETÖ'nün kaset işleri daha başlangıç. Kaset işlerine ses etmezseniz teamül haline gelir ki, bu da sizi dönülmez yollara sokar. PKK'yı saymıyorum; onların da biti, HDP'nin güçlenişi ile kanlanacak elbette.

BEN ŞEHİTLERİMİZ İÇİN OY VERECEĞİM

Yılların seçmeniyim; 2014'e, yani FETÖ ile mücadele etmeye başlayana kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hiç oy vermemiştim. 2014'te FETÖ ile mücadele etmeye başlayınca 'Erdoğan' demiştim.

Ben bu seçimde çocukluk arkadaşım, kan kardeşim şehit Mustafa Özbek ve kuzenim şehit Mustafa Altan başta olmak üzere tüm şehitlerimiz için oy vereceğim. 14 Mayıs 2023 Anneler Günü'nde anneleri ağlatacak bir tercih yapmam. Herkes tercihinde özgürdür, saygı duyarım; ama ben bu oyuna alet olmam.

Şu da bilinsin: Bu milletin kavga çıktığında, yani güvenlik ihtiyacı baş gösterdiğinde kolları sıvayıp, pasta kesilirken köşesine çekilenleri vardır. 15 Temmuz'da gördüğümüz üzere…

Eğer bu seçimden FETÖ'nün istediği bir sonuç çıkarsa ve sonra Fetullahçı Terör Örgütü gene ülkenin kurumlara sızarsa "Bunlar yine ülkeyi mahvetti" deyip, alavere dalavereyle 'Kürt Memetleri nöbete çağırmayın'. Ben bu defa gelmem, açık söylüyorum. Dejavu istemiyorum. 2007-2016 parantezine dönmek isteyen dönsün, ama ben dönmem.

Son olarak… En önemlisi… Sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın iktidarıyla muhalefetiyle baş tacı deyip karara saygı duymalıdır, duyacaktır.

Vatanımız, milletimiz ve devletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA