Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Güldürmeyen süründüren aşk!

Karşısındaki kişinin kendine aşık olduğuna inanıp, onunla ilişki yaşadığını sanan insanların sayısı çoğalıyor. Platonik aşk olarak masumane tanımlanamayacak bu durum psikolojide erotomani olarak adlandırılıyor. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla vakalarda müthiş bir artış var

Geçtiğimiz günlerde çok keyifli bir oyun izledim... Güldüren Cazibe! Ünlü tiyatro oyuncuları, Necmi Yapıcı ve Nihan Durukan Yapıcı tarafından kaleme alınan oyunda, şaka yollu çok ciddi bir psikolojik rahatsızlık sahneye taşınmıştı.
Muhasebeci İrfan'ın 20 yıldır evli olduğu karısı Serpil ile yaşadığı huzurlu hayatı, muhasebe işlerine baktığı Cazibe adındaki zengin ve dul bir kadının kendisine bağlanmasıyla gerilimli bir hal alır. İrfan, Cazibe'nin erotomani hastası olduğunu bilmediğinden bu psikopatça aşkına anlam veremez... Cazibe o kadar ileri gider ki, İrfan'ın üst katına taşınır, eşiyle tanışır...
Bu keyifli oyun 90'lı yılların meşhur filmi Öldüren Cazibe'ye gönderme aslında. Hatırlayın Glenn Close'un canlandırdığı kadın karakter, Michael Douglas'ın canlandırdığı karaktere neler çektirmişti o filmde. İşte filmdeki o kadın, tiyatro oyunundaki Cazibe tam anlamıyla borderline bir erotomani.



Yani saplantılı aşık! Oyunun ardından çevremdekilere sordum bu durumu ve anladım ki sosyal hayatın içinde bu karakterler hiç de az değil!
Kabul, son dönemde ilişkiler iyice içinden çıkılamaz bir hal aldı. Modern yaşam, gelişen teknoloji, sosyal medya derken kadın ve erkek arasında romantik olarak tanımlanması gereken ilişkiler epeyce form değiştirdi. Artık kimse kiminle gerçekten bir ilişki yaşayıp yaşamadığından emin değil! Değil evlenme aşaması, ilişkinin bile adının konamadığı zamanlardayız. Ama kafa karışıklıkları bazen öyle noktalara ulaşmış vaziyette ki sosyal hayatın içinde birçok erotomani dolaşıyor...
Ben de erotomani konusunu Türkiye özelinde mercek altına aldım. Üç kadın psikoloğa nedir bu işin aslı astarı diye sordum:



Tuğba Yağan/Uzman Psikolog
KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜR
Obsesif kompulsif bozukluğa sahip olan kişilerde ortaya çıkar bu ruhsal bozukluk. Yüzde 80'inde ergenlik yıllarında açığa çıkmaya başlar hatta.
Bu kişiler yalnızdır, benlik saygısı zayıf olur, kendini içsel olarak değerli bulmaz, kendini sevmeyi beceremez, kendisini geliştirme konusunda yetersizdir, kendini sürekli hemcinsleriyle kıyaslar, fiziksel bir cazibesi yoktur, sosyal yaşamı sınırlıdır, ruhsal olgunluğa erişmemiş ve zeka kapasitesi sınırlıdır.
Bu rahatsızlığa sahip olanlar, gerçek hayatlarında gerçekleşmeyen, arzu ettikleri ilişkilerle ilgili kabul görmeme durumunu, erotomani sanrıları geliştirerek reddediyor. Yani bir nevi gerçek hayatta alınamayan narsistik hazzı bu sanrılar ona vermekte.
Genelde fiziksel olarak cazip olmayan, öz bakımı az olan kişilerde görülür. Kadınlarda sık rastlanmasının sebebini psikoloji bilimiyle açıklarsam; kadınlar için evlenmek ve çocuk sahibi olmanın, kadının kendilik değeri açısından önemli bir kavram olması, diğer yandan aşk ve sevgiyi kaybetme korkusunun kadınlarda erkeklere göre daha belirgin olması ile açıklanan araştırmalar var.
Gerçekte aşık olunan kişiyle, bu rahatsızlığa sahip olan kişi en fazla tesadüfen karşılaşmış olabilir, önemsiz bir düzeyde bir temas olmuş olabilir, aynı ortamda denk gelinmiş olabilir. Hatta hiç temas ve karşılaşma olmamış olabilir.
Erotomanik kişi, hedeflediği kişiyi uzaktan, televizyonda, dergide bile görmüş olabilir. Bu kişiyle sevdalı bir iletişimde olduğuna dair sanrısal inanışı vardır. Önce karşı taraf aşık olmuştur. Bu düşüncesi için kanıtlar bulur. Ani geliştiğini ve karşı tarafın ona hissettiklerini yıldırım aşkı olarak tarif eder. Kendisine aşık olduğunu söyleyen kişinin paradoksal aslında alakası olmayan davranışlarına hep bir açıklama getirir.



TAKLİT EDER
Kişi, hiçbir gerçekçi belirti olmamasına rağmen ona aşık olduğunu düşündüğü birinin varlığına inanır.
Takıntı geliştirilen kişi genellikle yüksek sosyal statüde, önemli ya da ünlü biridir.
Erotomanik kişi, karşı tarafın ona gizli mesajlar gönderdiğine inanır.
Erotomani tanısı alan kişi, takıntılı bir şekilde iletişim halinde olmaya çalışır. Sürekli mesaj atma, hediye gönderme, telefon etme ve taciz şeklinde davranışlar sergiler.
Bu sanrı bozukluğuna sahip kişiler, algılarını destekleyen ipuçları veya davranışlar bulmaya çalışmak için saatler harcarlar. Bu kişi hakkında detaylı araştırmalar yapar, sosyal medya hesaplarını takıntı haline getirir ve hatta bireyi taklit ederler.



Esra Ezmeci/Uzman Psikolog
SOSYAL MEDYA VAKALARI ARTIRDI
"Erotomani, özellikle son zamanlarda sosyal medyada ünlülerin veya yüksek makamda olan kişilerin de yer almasıyla birlikte daha fazla gözlemlediğimiz bir durum. Erotomani, özellikle psikotik bozukluğu olan kişilerde mani döneminde sanrısal bir şekilde kişinin örneğin ünlü insanlar herhangi bir paylaşım yaptığında onunla ilgili olduğunu, kendisine mesaj vermek istediğini ya da kendisiyle aşk yaşadığını düşündüren bir bozukluk olarak karşımıza çıkıyor. Kişi bu durumda o kişiyle birlikte bir aşk ilişkisi içinde olduğunu düşündüğünden ötürü sürekli olarak o kişiye "günaydın, iyi geceler" tarzı mesajlar atar ya da örneğin ünlü kişi dizide oynuyorsa dizide yaptığı davranışın, röportajda söylediği kelimenin ya da sosyal medyada paylaştığı herhangi bir paylaşımın kendisiyle ilgili olduğunu sanar. Ve erotomani rahatsızlığı yaşayan kişi yıllarca bu kişiyle bir ilişki içinde olduğunu zannedebilir.
Bu hastalığa sahip olan bireyler başka bir kişinin kendisine ileri düzeyde bir saplantılıkla aşık olduğunu düşünmektedir. Bu saplantılı düşünce hali de genellikle normal insanlara karşı değil de genellikle daha çok ünlü veya makam olarak üst seviyede olan kişilere yöneliktir. Bu hastalıkta kişi bu tarz insanlara saplantı derecesinde aşık olurken bu kişilerin de kendisine aşık olduğundan emin olmaktadır. Erotomani kadınlarda daha sık görülse de erkeklerde daha tehlikeli bir biçimde kendini göstermektedir. Erkeklerde bu durum daha çok şiddet içeren ve kişiyi takip gibi davranışlarla kendini göstermektedir.
Balıklı Rum Hastanesi'nde çalışırken ve kendi kliniğimde karşılaştığım vakalar oldu. Ünlü olarak hepimizin tanıdığı bir isimle aşk yaşadığını, kendisine sinyaller ve uzaktan mesajlar gönderdiğini, o gün mavi giydiği için onun da mavi giydiği ve ünlü kişinin adres bilgilerini gizlice kendisine verdiğini söyleyenler oluyor."



Merve Tokgöz/Uzman Psikolog
TEHDİT, TACİZ, HATTA ŞİDDETLİ SALDIRI GERÇEKLEŞTİREBİLİR
Erotomanide sanrı, genellikle cinsel bir çekicilikten çok manevi bir bağlanma ve romantik bir aşkla ilgilidir. Tanı alanlar çoğunlukla orta sınıftan kadınlardır. Bu sendromun kadınlarda görülme sıklığı erkeklere kıyasla daha fazladır.
Erotomanisi olan bazı kişiler, tekrar tekrar mesaj göndermek, sürekli telefon etmek veya diğer taciz biçimleri gibi yıkıcı ve hatta suç teşkil eden davranışlarda bulunabilirler. Reddedilmeleri de aşk emaresi olarak algıladıkları için, daha fazla iletişim yolu deneyebilirler. Aşkının yalan olduğunu söyleyen herhangi bir açıklamayı da asla kabul etmez, aşığının naz yaptığını düşünür ve bu nedenle de çoğu zaman yasak aşkını herkesten saklamaya karar verirleler. Bu sebeplerle, tedavi edilmesi gereken bir psikiyatrik bozukluktur.
Erotomaninin üç aşaması vardır; umut, sıkıntı ve kin. Takıntı yapılan kişi başka biriyle evlenirse veya onun inançlarını doğrudan çürütürse, kin aşaması tetiklenebilir. Kişi bu aşamaya geldiğinde takip etme, tehdit etme, taciz etme, hırsızlık ve hatta şiddetli saldırı gibi rahatsız edici davranışlar ortaya çıkmaya başlayabilir. Bu davranışların genellikle takıntı yapılan kişiye yöneliktir ancak kıskançlık duygularını ateşleyen kişilere de yönlenebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA