Aradım taradım, ne adına rastladım ne de herhangi bir görselde cemaline.
Az da değil ha, tastamam 88 sayfa.
CHP'nin hazırladığı "Adalet yürüyüşü" kitapçığından bahsediyorum...
Mahmut Tanal adlı CHP milletvekili var, Emre Kongar adlı "fenomen" var, adı lazım değil o "fosil tiyatrocu" bile var.
Bir tek o yok.
O dediğim, CHP milletvekili Prof. Mehmet Bekaroğlu.
Halbuki, güdümlü "adalet" yürüyüşü boyunca gayet cevvaldi. Daha doğrusu, orijinaldi.
Hem de, "Adalet yürüyüşü Peygamber'in izinden yürümektir..." diyecek kadar.
Yürüyüşlerini eleştirenleri de Mekke ve Taif'in müşriklerine benzetmiş, yani, kâfir ilan etmişti.
Orijinaldi, dedim ama, yaptığı, DEAŞ tipi "tekfircilikten" başka bir şey değildi.
***
CHP bu "yaklaşımdan" hazzetmediği veya randıman alamadığı için mi ona yer vermedi?
Hayır...
Öyle olsa, söz konusu kitapçıkta güdümlü "adalet" yürüyüşü uğruna
Kur'an ayetleri araçsallaştırılmaz,
Gazali'den girilip
Mevlana'dan çıkılmazdı.
Peki...
Bekaroğlu'nun suçu günahı neydi?
Hadi o yürüyüşteki varlığını görmediler, bari tek bir sözüne yer verselerdi.
FETÖ yargısını "
hukukun üstünlüğü" diye yutturmaya
çalışan
Aydın Doğan'ın kıymetlisinden Abdüllatif Şener'e kadar herkesin sözüne
yer var.
Bekaroğlu'na yok.
Neden?
Atatürk'e vaktiyle "kefere" (yani kafir) dediği için mi?
***
Bakınız, bu olabilir.
Zira, bol kepçe Atatürk istismarının yer aldığı mezkur kitapçıkta,
Atatürk'e "
kefere" diyen CHP milletvekiline yer verilmesi yakışık almazdı.
İyi tamam da...
"
Kim ne dedi" ara başlığının en tepesine
İhsan Eliaçık'ı kondurmak ne oluyor?
İhsan değil miydi,
"
Atatürk kan bağına bağlı saltanatı yıktı ama yerine kendi saltanatını kurdu, Kemalist ideolojik saltanatını... Anayasada Atatürk'ün adı geçmesin..."
diyen?
Çifte standart değil mi bu?
Bekaroğlu'na "
adaletsizlik" yapılmıyor mu?
***
Sonra baktım, mahut kitapçığın sadece adı "
adalet."
Zira,
Kılıçdaroğlu'yla kol kola yürüyen
Hasan Cemal görseli de yok.
Yazık günah değil mi?
PKK'lıları dağlarda tutmak için "
Silah bırakmak ağrınıza gitmiyor mu?.." diyerek nasıl koşmuşsa dağlara, ilerlemiş yaşına rağmen öylesine hararetle koşmuştu
Kılıçdaroğlu'nun yanına.
Sırf
CHP'yi sokaklarda tutmak için...
Haa, bir de,
HDP'li milletvekilleri de çiçeklerle karşılamıştı
Kılıçdaroğlu'nu.
O karelerden de eser yok kitapçıkta.
E hani,
Kemal Bey bunlarla birlikte yıkacaktı
Erdoğan'ı. "
Müstevlilerin"
dergilerine verdiği röportajda
böyle müjdeler verip, destek
istiyordu ya!
Ne oldu,
CHP tabanı yemiyor mu?
Yemediği için de...
"
Kalabalıklarda düşmanımsın sen benim tenhalarda sen benimsin ben senin" moduna mı geçiliyor?