PKK, DEAŞ, DHKP-C ve FETÖ. Türkiye'nin mücadele ettiği terör örgütlerinin en bilinenleri. Hepsi de dış angajmana sahip. Hepsinin de ipleri bir veya birden çok istihbarat servisinin elinde. Kim silahlarını, yemlerini, paralarını daha çok veriyorsa onun emrinde Türkiye'ye saldırıyorlar.
Ama en sinsisi, en kalleşi Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ. Devletin sızmadıkları kılcal damarı kalmamış. Temizle temizle bitmiyor. 15 Temmuz'da kalkıştıkları alçak darbe girişiminden bu yana devlet-millet el ele bu hainleri devletten ayıklama mücadelesi veriyoruz. Ama kaçamayıp da yargılananların hepsinin suratı kösele gibi.
***
Bakın 15 Temmuz gecesi Genelkurmay'daki darbe girişimi sırasında yaşanan olaylarla ilgili Çatı davası başladı. Mahkemeye getirilen FETÖ'cülerin suratlarını görüyor musunuz? İfadesiz, robotlaşmış ve kösele gibi.
Hepsi aynı şeyi söylüyor; "Darbeden haberim yoktu!"
-Yahu sürdüğün tankla arasında daldığın insanları ikiye biçmişsin!
Cevap: "Haberim yoktu!"
-Kullandığın F-16 ile Külliye'nin önündeki insanları bombalamışsın!
Cevap: "Haberim yoktu!"
-Sen de zerre kadar Allah'a iman varsa yalan söylemezsin.
Cevap: "Haberim yoktu!" Gerçekten de haberleri yok. Çünkü zerre kadar Allah'tan haberleri olsa, merhamet, vicdandan nasipleri olsa bu kadar rahat yalan söyleyemezler.
Mahkemelerdeki savunmalar sırasında neredeyse benzer diyaloglar yaşanıyor.
***
Bu sinsi örgütle ilgili en küçük bir dikkatsizliğin nelere mal olacağını en iyi bilen isim Cumhurbaşkanı Erdoğan. Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı seçildiği Olağan Büyük Kongre'de FETÖ ile mücadele konusundaki kararlılığını şu sözlerle vurguladı:
"Bu milletin hakkının, hukukunun yenilmesine asla rıza gösteremeyiz. Kendi ülkesine, kendi milletine karşı ihanet içine giren kim olursa olsun, isterse babamın oğlu olsun, kimin yanlışı varsa karşısında yer alırım. Kimseye husumetimiz olmadığı gibi diyet borcumuz da bulunmamaktadır. Mazlum kılığına girmiş zalimlere teslim olmayacağız. Takiye, yalan, dolan iftira ile yıllarca milletimizin tertemiz duygularını istismar edenlerin yüzlerindeki maske düşmüştür… Örgütün mensubunu tanıyanlar çok iyi bilir ki, 15 Temmuz'a rağmen bu yapı içindekilerde samimi bir pişmanlık hissi yoktur. Kamudan yapılan ihraçlar, gözaltılar, soruşturmalar, tutuklamalar birer mecburiyettir. Türk Milleti'nin bu örgütünün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Bu mücadele güçlü yürütülmezse ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Avukatlar aracılığıyla yürütülen gizli pazarlıklar, itirafçılık oyunlarıyla bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. FETÖ ile mücadelenin maşeri vicdana halel getirmeyecek yöntemlerle sürdürülmesi şarttır. Önümüzdeki dönemde çok daha kararlı bir mücadele yürütülmesini temin edeceğiz. Dünyanın 160 ülkesinde eğitim, yardımlar istismar edilerek aynen nasıl ülkemizde devletin kurumlarına sızdıysalar oralarda da o ülkenin kurumlarına sızıyorlar."
***
-Ve önceki gün TSK'daki 144 kripto FETÖ'cüye yönelik operasyon yapıldı. Ardından Ankara'da 'ByLock' kullandığı tespit edilen 79 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
-Dün Ankara'daki FETÖ soruşturması kapsamında "ByLock" kullandığı tespit edilen 60'ı Ankara Büyükşehir Belediyesi, 19'u ilçe belediyelerinde çalışan 79 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.
-Aynı şekilde dün Kayseri merkezli 7 ilde düzenlenen operasyonda, siyasilerin sosyal medya hesaplarını ele geçirerek kişisel bilgilerini ifşa ettikleri, WhatsApp'ta "Yurtta Sulh Konseyi" isimli grup kurarak devlet görevlilerini tehdit ettikleri belirlenen 10 FETÖ'cü Hacker gözaltına alındı.
-Ayrıca Afrika, Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlarda da FETÖ'cülerin neredeyse bazı ülkelerin bürokrasisini ele geçirdiği biliniyor. O bölgelerle ilgili de Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir mücadele veriyor.
-Yine dün Arnavutluk, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karışan ve ülkelerine kaçanlara karşı soruşturma başlatacağını açıkladı. Arnavutluk, Makedonya, Romanya, Bosna ve Kosova'da var olan FETÖ'cü örgütlenmeler için de ciddi diplomatik mücadele gerekiyor.
15 Temmuz'un ardından bürokrasiden emekli bir Atatürkçü'nün söyledikleri hala kulaklarımda: "Kızıyoruz, eleştiriyoruz filan ama Allah Erdoğan'a güç versin. Düşünsenize CHP iktidarda olsaydı FETÖ ile bu denli mücadele edebilir miydi? Bunların hakkından ancak Erdoğan gelir."
Yani OHAL uzadı filan diyenlere kulak asmadan bütün insanlık için tehlike olan bu kalleş örgütle mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalnız bırakmamalıyız…
