Fenerbahçe büyük bir değişim yaşıyor… Aslına bakarsanız takımın kimyası, anlayışı değişiyor. Futbola gönül veren insanların yüzde 90'ı Fenerbahçe'nin yıldız transferleri ile kesin şampiyon olacağını konuşurken bir yandan da "Bu kadar parayı nereden buluyorlar" diye sormadan edemiyorlar. Bir grup gazeteci arkadaşımız ile takımdaki bu değişimi yerinde görmek, olup biteni anlayabilmek için Cuma günü Fenerbahçe Kulübü'nün davetlisi olarak Topuk Yaylası'na gittik. Yaklaşık 3 saat süren bir yolculuk sonrası Fenerbahçe'nin son derece güzel ve modern tesislerine vardık. (Umarım ki bir gün Beşiktaş, Galatasaray, Trabzon ve diğer takımlarımızın şehir dışlarında böyle kamp yapacak tesisleri olur) Sarı-lacivertliler önemli bir projeye imza atmışlar... 16 saatlik bu ziyarette aklımda kalanları, sizlerle paylaşıyorum. Öncelikle Fenerbahçe kamplarını Topuk Yaylası'nda yaptığı için kulüp yılda 200 bin Euro kar elde ediyormuş… Küçümsenmeyecek kadar önemli bir rakam. Biz tesislere girerken, Alves tek başına idman yapıyor, 150'ye yakın taraftar da onu izliyordu. Fenerbahçe'nin idmanları bölgeye canlılık getirmiş. Yüzlerce insan antrenmanlar için Topuk Yaylası'na akın ediyormuş. Sarılacivertlilerin ardından tesislerde iki İran takımının kamp yapacağı bilgisini alıyoruz. Herkesin aklına aynı şey geliyor, "Tüm takımlarımıza burada kamp yapma imkanı verilir mi?" Fenerbahçeli yöneticiler tesislerin takımlara açık olduğunu ifade ediyorlar..
Topuk Yaylası'nda havanın çok serin olduğunun da altını çizelim ve şu anda yurt dışındaki takımlarımızın sıcak hava nedeniyle zorluk çektiğini de hatırlatalım bu arada!
Van Persie'de 45 dakika şartı
Bu 16 saatte Başkan Aziz Yıldırım ile birçok konuda sohbet etme imkanımız oldu... Herkesin diline doladığı "Fenerbahçe gömü mü buldu? Nereden geliyor bu paranın kaynağı" sözüne çok kızıyor Başkan ve anlatmaya başlıyor: "Hesapladık planladık ve yaptık. Hepsi bu... Takımdan gidenlerle gelenler arasındaki fark 20 milyon Euro. Geçen sezon transfer yapmadık ondan önceki sezon yapmadık. Ortada gömü filan yok. Bakın 19 bin kombine sattık. İlgi çok büyük. Hedefimiz 40 bin. Ama biz bunun 35 binde kalacağını tahmin ediyoruz. 35 bin olursa 20-25 milyon Euro gelir olur. Ayrıca stadın isim hakkı için de görüşmeler sürüyor. Bu projede hedefimiz kulübe 100 milyon Dolar kazandırmak." F.Bahçe sözleşmeleri de ince eleyip sık dokuyor. Mesela Van Persie eğer bir maçta 45 dakika değil 44 dakika oynarsa maç başı ücretini alamayacakmış..
Arda'yı bırak Messi'ye bak!
Başkanın kızdığı bir diğer konu da basında çıkan farklı isimler… Günlerce yazılan kaleci Ospina ile hiç ilgilenmediklerini söylüyor. Mehmet Topal'a Pereira'nın büyük önem verdiğini belirtiyor ve "Josef geldi Topal gidecek" yorumlarının yersiz olduğunu ifade ediyor. Arda Turan için yapılan yorumlar için de tepkili. Başkan diyor ki: "Arda'ya verilen bonservis bedelini eleştiriyorlar. Siz kimsiniz, size ne? Arda o parayı hak ediyor. Hem Barcelona o parayı vermeyi kabul etmiş. Sizi ne ilgilendiriyor? Messi'nin bonservisi kaç para, ona bakıyor musunuz?" ve ekliyor: "İlhan bey 'orta sahaya sıra geldi' dediğinde Arda Turan'ı kast etmişti."
Nani'yi rehin aldık!..
Biz akşam yemeğine oturduğumuzda futbolcular da yemeğe iniyor odalarından... Başkanın "Nani, Nani" diye seslenmesiyle Portekizli yıldız yanımıza geliyor. Misafirler her şeyi bırakıp Nani ile hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya giriyor. Elinde tabağı ile yemek almayı bekleyen Nani böylece 15 dakika aramızda rehin kalıyor. Çok sempatik ve sıcak… Herkesin elini sıkıp, Türkçe "Hoş geldiniz, merhaba" diyor.
Federasyon ne yapacak göreceğiz
Herkesin en dertli olduğu konu ise sosyal medya… Tabii ki Başkan Yıldırım'ın da şikayetleri var: "Benim adresim filan yok. Bakmıyorum öyle şeylere. Çocuklar haber veriyor" diyor. Yaylada en sıcak saatler bizim de orada olduğumuz Cuma gecesi yaşandı. "Van Persie'nin transferinde sorun var, Beşiktaş bastırıyor" söylentileri arasında Başkan rahattı: "Bu saatten sonra kimse alamaz. Ancak biz istemezsek bu transfer olmaz. O kadar imza attık. Ev, araba, ıvırzıvır sorunlar kaldı" diye ekledi. Bu arada konuyu bir ara TFF'ye getirdim. Malum yeni bir yeni yönetim kurulu oluştu. Başkan, "Seçim yeni bitti. Bakalım ne yapacaklar, göreceğiz" demekle yetindi.
Terraneo'ya şaka yollu uyarı!
Gelelim herkesin merak ettiği isim Vitor Pereira'ya... Bende bıraktığı izlenim şu; kendisine aşırı güvenen bir teknik adam. Sıcak, sempatik, hırslı, karizmatik.. 3 saat boyunca 12 defa şampiyonluk kelimesini kullandı. Otoriter bir isim. Kendisi konuşurken masada olan Terraneo'nun yaptığı bir konuşmaya müdahale ederek, "Sen konuşacaksan ben susayım" dedi. Tabii ki bunu gülerek yaptığını da belirtelim. Fenerbahçe'nin eski futbolcularından Abdülkerim Durmaz son sözü alan isimdi: "Hocam Kadıköy'de 1-0 önde olduğun maçta sakın skorun üzerine yatma. Taraftar kızıyor" derken Pereira sözü kesiyor ve elleriyle "İleri, ileri hücuma devam" diyerek noktayı koyuyor.
İşte böyle bir 16 saatti yaşanan... Ne diyelim hem Fenerbahçe'ye hem de diğer tüm takımlarımıza başarılar. Mücadelesi bol, keyifli maçlar izlemek dileğiyle.
