Derbilere deplasman takım taraftarı gidemezken, eskiden derbilerde tribünler yarı yarıyaydı. "Yine öyle olsun" diyen ama artık kulüplerin stadyumlarının yüzde 80'ini sezon başında kombine kampanyasında sattığından habersiz futbol romantikleri var bizde. Bu oyun güzel olduğu kadar pahalı bir oyun da. Gelir kalemleri belli... Altı en fazla çizilen gelirler de naklen yayın haklarından ve kombine satışlarından kasaya giren milyonlar. İşte tam da bu yüzden Avrupa'da farklı pazarlama stratejileriyle stadyumlar doluyor ve naklen yayın ihalelerinde her seferinde rakam yükseliyor. Almanlar, 10 Euro'ya maç bileti satıyor, kendi ülke pazarını bitiren İngiliz ve İspanyollar, Uzakdoğu'ya prime-time'da maç izletebilmek için haftada birer maçı, kendi deyimleriyle kahvaltı saatine çekiyorlar.
İngiltere ve Fransa'da iki olan kupa maçları, bu ülkelerin yanı sıra Almanya, Fransa ve İtalya'da hafta içinde ve gece maçı olarak oynatılır. İngilizler ve Fransızlar sezon planlamasında kupa maçları için en az 2 hafta sonunu ayırırlar ve bu kupaların finalleri hafta sonunda oynanır. Hesap basittir; mesai saatinden sonra futbolseverler stadyuma rahatlıkla gidebilsinler ya da televizyonlarından maçı izleyebilsinler.
İngilizler'in futbol ve Premier Lig hakkındaki muhafazakarlık hikayeleri meşhurdur ama buyrun bir yeniliği okuyalım ve üzerine düşünelim. Yeni ihaleyle birlikte İngiltere Premier Lig'de de cuma gecelerine bir maç programa konulacak. Tıpkı Almanlar'ın yaptığı gibi ya da İspanyollar'ın pazartesi gecesine de ligi kaydırdıkları gibi. Daha dolu tribünler, ekran başında daha çok futbolsever için ne yapılmalı, futbol camiası olarak buna kafa patlatalım; futbol, dizilerin önünde diz çökmesin diye... Çökerse hepimiz aynı gemideyiz, yüzme bilmekle de kimse kurtulmaz bu denizde!