Tempolu, mücadeleli ancak futbol kalitesi düşük bir ilk yarı izledik...
İlk 20 dakikada karşılıklı girişimler vardı. Bu bölümde Berat net bir fırsatı zamanlama hatasıyla değerlendiremedi.
Devre ortasından itibaren Beşiktaş, yoğun bir baskı kurdu.
Ancak hareketli, presli ve iyi yerleşimli bir alan savunması uygulayan Gençlerbirliği karşısında pozisyon üretemedi. Demba Ba'nın fizik olarak istenilen düzeyde olmayışı, Gökhan Töre'nin alışılmış yaratıcı özelliklerini sergileyemeyişi ve de 10 numara pozisyonundaki Oğuzhan'ın düşük performansı, üretkenlik sıkıntısını doğuran diğer nedenlerdi.
Bu yarıda Beşiktaş'ın en olumlu tarafı ilk 15 dakikadan sonraki etkili takım presiyle Gençlerbirliği'ne ofansif tehdit imkanı bırakmayışıydı.
İkinci devrenin ilk 15 dakikası ilk yarının aksine değişik bir görüntüye sahne oldu. İleride top kaybeden takım, çabuk rakip ataklarla karşılaşmaya başladı. Bu bölümde Gençlerbirliği'nin kontratakları daha tehlikeliydi. Bu tabloda Bilic, biraz geç kalsa da maçın düğümünü çözen değişikliğe gitti. Oğuzhan'ın yerine giren Kerim Frei'in takıma getirdiği hareketlilik, arkadan da çok tehlikeli bir noktadan kazandırdığı duran top, Beşiktaş'a kritik anda skor avantajı getirdi. Ardından gelen ikinci golle maçı garantiye aldılar. Beşiktaş her zaman tempolu, dikine oynayabilen bir takım... Ama pozisyon zenginliği için Demba Ba ve Gökhan Töre'nin iyi oynamaları şart. Dün bu iki oyuncu istenilen düzeyde değillerdi. Bana göre Beşiktaş'ın en başarılı oyuncuları maç eksikliğine rağmen Veli'yi hiç aratmayan Necip ile istikrarlı grafiğini sürdüren ve kendi çabası ile ikinci golü attıran Serdar'dı. Gençlerbirliği ise eksik kadrosuyla iyi mücadele etti. Ancak en önemli ve deneyimli golcüleri Bogdan Stancu'nun eksikliğini hissettiler.

En yüksek not 7 Necip

En düşük not 4 Oğuzhan